03 Aralık 2008

Dızmana  

2 Yorum var

Dızmanayı bir çok blogda görmüştüm ama bir türlü fırsat bulup yapamamıştım. Annem "bizim bir arkadaşımız yapardı ve çok lezzetli olurdu diyince" hadi ozaman yapalım çay ile beraber yeriz dedim ve doğru mutfağa. Zaten mayalı hamur işleriyle uğraşmayı çok seviyorum. Kocaman ve pamuk gibi olunca yemesine doyum olmuyor.Nerdeyse bir tepsi dizmanayı sıcak sıcak bir oturuşta bitirdik. Kalan 1-2 parçayıda ertesi sabah tost makinasında yaptım bence bu da harika oldu. Ama benim gibi doğumdan sonra kalan kiloları geri vermek isteyenler için çok şişmanlatıcı olduğunu söylemek lazım.

Hazırlanışı gayet kolay, sadece mayalanması için biraz sabır lazım. Ama fırından gelen kokular bu beklemeye değiyor. Dızmana aslında içinde peynir olmadan yapılan bir çeşit hamur işi ama ben biraz börek lezzeti olsun diye içine maydanoz ve beyaz peynir koyup yaptım. Siz klasik olanı tercih ederseniz içine hiçbirşey koymadan da yapabilirsiniz. Ama ben bir dahaki sefere içine kavrulmuş kıymalı iç (domates+kıyma+sivri biber+soğan) koyup deneyeceğim.

Bu arada zamanında yazamadım ama,hepinizin geçmiş Kurban Bayramını kutlarım.

Malzemeler

  • Yaklaşık 5 su bardağı un
  • 2.5 tatlı kaşığı maya
  • 1 yemek kaşığı tozşeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • yaklaşık 2 bardak ılık su

İç malzemesi :

  • Beyaz peynir
  • Maydanoz

Sosu:

  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 çay karbonat karbonat
  • 1 çay bardağı sıvıyağ

Karıştırma kabına unu, kuru mayayı,tuz veşekeri koyun ve azar azar ılık su ilave ederek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapın. Hamuru iyice yaoğurup ılık bir yerde üstü kapalı olarak mayalandırmaya bırakın. Yaklaşık 2 katı büyüklüğünde olması gerekiyor. Mayalandıktan sonra hamurdan bezeler koparıp içlerine beyaz peynirve kıyılmış maydanoz karışımından koyup kapatın.Fırın kabına dızmanaları aralarında boşluk kalacak şekilde yanyana dizin ve tekrar kabarması için üstünü örtüp ılık bir yerde bekletin. Dızmanalar kabarınca aralardaki boşluklar dolucaktır. Sosu için karıştırma kabına yoğurt, yumurta, karbonat ve sıvıyağı koyup karıştırın. 2. mayalamadan sonra kabarmış olan dızmanaların üzerine bu sosu dökün.Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirin.


Yazının devamı...
25 Kasım 2008

Antep Fıstıklı Kurabiye  

3 Yorum var

Bu aralar kurabiyelere takılmış durumdayım. Klasik kurabiyeler yerine farklı tarifleri olan ve daha önce hiç denemediklerimi yapıyorum. Bu vesile ile bloğumdaki kurabiye tarifleride artmış oluyor.

Bu kurabiyer bar kurabiye olarak geçiyor. Yani tepsiye yayıp piştikten sonra keskin bir bıçakla istediğiniz şekillerde kesiyorsunuz. Bu kadar kolay.

Antep fıstığı ile yapılan tatlıları herzaman çok sevmişimdir. Fıstıklı baklava, kadayıf , makaronlar ... Fakat Türkiye'den gelen fıstıkları bir tarif için kullanmaya kıyamazdım. Buyüzden daha önce hiç fıstıklı tarif denememiştim. Toplu alışveriş yaptığımız markette büyük bir pakette satıldığını görünce dayanamayıp aldım. Tadı bizimkiler kadar lezzetli olmasa bile insanın antep fıstığı hasretini gideriyor. Ehh koca bir torba oluncada artık istediğiniz tarifleri yapmak hiçde zor olmuyor.

Güncelleme : Bu tarifi ne zamandır katılmayı istediğim Porselen Demlik Cay Saati Etkinliginin 31. haftasi için evsahipligini yapan Capan Kizi nada göndermek istedim. Diğer tarifleri merakla bekliyorum. Simdiden kolay gelsin kendisine.

Tarif Gina De Palma 'nın DOLCE ITALIANO kitabından.

Malzemeler

  • 2 bardak Un
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 bardak Antep fıstığı
  • 1 paket oda sıcaklığında margarin (250gr)
  • 1+1/4 bardak şeker ve 2 kaşık şeker
  • 2 büyük yumurta
  • 1 pk. vanilya ( veya 1 tatlı kaşığı sıvı vanilya)
  • 1 limon kabuğu rendesi

Hazırlanışı

  1. Fırını 325F (165C) ısıtın.Dikdörtgen uzun fırın tepsinize yağsız kağıt serin.
  2. Bir kabın içinde un ve tuzu karıştırıp ayırın.
  3. Mutfak robotunda 1/2 bardak fıstığı 20-30 saniye fıstıklar toz haline gelene kadar çekin. Unlu karışıma ekleyin.
  4. Elektrikli mizerde yağı ve şekeri yaklaşık 2 dk. iyice karıştırın.Tek tek yumurtaları ekleyin. Vanilya ve limon kabuğu rendesini ilave edin.
  5. Unu ekleyip yumuşak bir hamur olana kadar düşük ayarda biraz karıştırın. Hamuru tepsiye spatula ile düz bir şekilde yayın.
  6. Kalan 1/2 bardak fıstığı yine robotta veya bıçak ile iri parçalar haline gelene kadar çekin. Hamurun üzerine serpin. Ayrıca 2 kaşık şekeride yine hamurun üzerine serpin.
  7. Önceden ısıtılmış fırında 35-40 dk. hamur altın rengini alana kadar pişirin.
  8. Kurabiye tam olarak soğuduktan sonra istediğiniz şekilde kesin.
  9. Yaklaşık 3 gün kuru ve serin yerde saklayabilirsiniz.


Yazının devamı...
11 Kasım 2008

X Kurabiyeler  

3 Yorum var

Hamilelik bitince benim mutfak maceralarımda doğal olarak tekrar başladı. Annem de yanımda olduğundan bu fırsatı değerlendirip daha önce yapılacaklar listesine aldığım tarifleri arka arkaya yapmaya başladım bile. Evet annecim geldi yanıma. Nekadar mutlu olduğumu tahmin edebiliyorsunuzdur sanırım. Fakat günler o kadar hızlı geçiyorki dönüş tarihleri yaklaşmaya başladı bile. Ne yazıkki zamanı yavaşlatamıyorsunuz.

Neyse evimiz şimdi cıvıl cıvıl kalabalık olduğundan yaptıklarımda çabucak tükeniyor böylece yeni tarifleri denemek için uzun süre beklememede gerek kalmıyor. Hem blogum için yeni tarifler hemde canım anneme misafirlerine yapabileceği denenmiş tarifler verebiliyorum. Zaten yalnız kaldığımda 2 minik prenses ile çok fazla boş vakit bulabilirmiyim emin değilim :) Zaman kısa ve yapılacaklar listem uzun bakalım nekadarını hayata geçirebileceğim...

Önce kurabiyelerden başlayalım dedim. Hem yapımı kolay hemde akşam çayının yanında hoş bir lezzet. Klasik kurabiye tarifleri yerine iç malzemesi değişik olan kurabiyeleri denemeyi seviyorum. Bu kurabiyeler Nick Malgieri 'nin kitabından. Çok zengin bir dolgu malzemesi var. Görüntüsü de hoş olduğundan gelen misafirlere rahatlıkla sunulabilecek lezzetli bir kurabiye. İç malzemesini isterseniz kendi sevdiğiniz şekilde de hazırlayabilirsiniz.

Hamuru

  • 4 bardak Un
  • 2/3 bardak şeker
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 230 gr. tereyağ (1 pk)
  • 4 büyük boy yumurta

İç malzemesi

  • 10-15 adet kuru incir
  • 1/2 bardak badem
  • 1/3 bardak kayısı marmelatı
  • 1/4 bardak sarı kuru üzüm
  • 50 gr. çikolata

Hazırlanışı

  1. Yumuşak bir hamur hazırlayıp oklava ile çok ince olmayacak şekilde açın. İçine malzemeyi koyup rulo şeklinde sarın ve istediğiniz boyutlarda kesin.
  2. Kesilen parçaların her iki ucunu ortalarından kesip uçlarını dışarı doğru kıvırıp X şekline getirin.
  3. Önceden 180 C (350F) ısıtılmış fırında 15-20 dk. pişirin. Soğuduğunda isterseniz üzerine pudra şekeri serpin.

Afiyet olsun.


Not: Ben bardak yerine hazır ölçü kaplarını kullanıyorum.


Yazının devamı...
03 Kasım 2008

Hoşgeldin miniğim  

6 Yorum var

İşte uzun zamandır suskunluğumun sebebi...
10 Ekim 2008 , mübarek Cuma akşamı ailemize katılan minik kızımın hoşgeldin kurabiyeleri..

Şeker hamuru ile ilgili hiçbir tecrübem olmadığı için sevgili Ayşe'nin Şeker Hamuru-YE etkinliğine katılmayı düşünmüyordum. Fakat hem ailemizın yeni üyesinin haberini vermek hemde ilk seker hamurlu kurabiyemi yapmak için iyi bir zamanlama diye düşündüm. Tabii diğer tecrübeli arkadaşların yanında benim daha çokkkk fırın ekmek yemem lazım biliyorum ama benim için çok eğlenceli bir çalışma oldu.

Bende bu zevkli uğraşı daha iyi öğrenmek istiyorum ama Boston'da ne yazıkki bu konuda henüz bir kurs bulabilmiş değilim. inanılmaz değilmi, üniversiteler şehrinde seker hamuru pasta yapımı öğreten bir kurs bulamıyorum .neyse bu harika etkinlik için Ayşe'cim çok teşekkürler ve sana simdiden kolay gelsin.


Yazının devamı...
14 Eylül 2008

Ramazan sofralarının değişmez Lezzeti  

4 Yorum var

Ramazan'ın ilk günü hemen fırına gider mis gibi kokan sımsıcacık ramazan pideleri alırdım. İftar olduğunda daha yemeğe başlamadan pidenin yarısı tulum peyniri ile birlikte çoktan bitmiş olurdu. Ramazanın benim için değişmez lezzetidir pideler. Ahh birde pastanelerden alınan yumurtalı yumuşacık pideler vardır ki bir oturuşta tek başıma annem izin verse bitirebilirdim. Pastane önünde hiç yılmadan kuyrukta beklerdim. Ramazandan sonra neden yapmazlardı bu pidelerden bilmem. Oysa ben almaya kesin devam ederdim :)

Ramazan gelince, ezan sesini, sıcacık pideleri , muhteşem iftar davetlerini özlüyor insan.Burada bunları bulabilmek çok zor tabii. Ama Pide için aynı şeyi söyleyemeyeceğim . Fırın kuyruklarında beklemek yerine kendi fırınımda aynı lezzetli pideleri yapabileceğimi birisi söylemiş olsa inanmazdım. Oysa ne kadar kolaymış pide yapmak. İşte benim ertesi gün bile hala yumuşaklığını koruyan mis kokulu Ramazan pidelerim.
Un, maya, su veya süt. İşte pidenin ana malzemeleri. Fakat herkesin kullandığı ölçüler farklı olabiliyor. Bir kaç tarif denedikten sonra en iyi tarifin doğaçlama olduğuna karar verip kendi pide tarifimi yaptım. Yapımı çok kolay ve kısa zaman aldığı için Eda'nın düzenlediği Şipşak tarifler etkinliğine katılmak içinde uygun olacağını düşündüm. Biz çok beğendik. Sizde denemek isterseniz buyrun tarife...

Herkese İyi Ramazanlar...

Ramazan Pidesi
(1 adet )

  • Yarım bardak ılık su
  • 2 kap Un ( ölçü kabı olarak bir bardak kullanabilirsiniz)
  • 1.5 tatlı kaşığı kuru maya
  • 1 yumurta
  • 1 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yumurta sarısı üzeri için

Tüm kuru malzemeleri kaba eleyin. Yumurtayı ilave edin. Yavaş yavaş ılık suyu ilave edip ele hafifçe yapışan bir hamur hazırlayın. Ben kıtchen aid mixerimde yoğurmuştum. Çok sıvı olduğunu düşünüyorsanız 1-2 kaşık daha ekleyin ama çok koymayın çok sert olur. İyice yoğurun ve yumuşak , pürüzsüz bir görüntü alınca unlu tezgaha alın. Hafifçe etrafını unlayıp yapışkanlığı yok edip 20 dk. hamuru dinlendirin. Mayalandıktan sonra tezgahınızda parmaklarınızı yumurtaya bulayıp pideyi şekillendirip yaklaşık 15-20 dk. daha dinlendirin. Önceden 200C (400F) derecede önceden ısıtılmış fırında varsa fırın taşınızın üzerinde yoksa tepside üzeri altın sarısı olana kadar yaklaşık 20 - 25 dk. pişirin.

Fırın taşında pişen pideler fırınlardan aldığınız pidelerden hiç farklı olmuyor. Ben herzaman fırının en alt rafında fırın taşlarını bulunduruyorum. Fırın taşı için illa mağazalarda satılan hazır pizza taşını almanıza da gerek yok. Tek ihtiyacınız olan 4 adet büyük boy veya 6 adet küçük boy cilasız kiremit yer taşı . Sanırım bunu Türkiye'de de kolaylıkla bulabilirsiniz. Burda ise Home Depot veya Lowes'da "Unglazed quarry tile " olarak satılıyor. Fiyatı ise gülünecek kadar ucuz desem. Daha önceki bir yazımda detaylı anlatmıştım isterseniz buradan tekrar okuyabilirsiniz.



Yazının devamı...
07 Eylül 2008

Pralin kremalı Fındıklı Gato  

2 Yorum var

Filbert Gateau with Praline Buttercream . İşte tarifin orjinal adı. Gato türkçe bir kelime değil. Ama tariflerde sanırım GATEAU bu şekilde kullanılıyor.

Nerdeyse tamamı fındık ile hazırlanan inanılmaz yoğun lezzetli bir pasta. Fındıklı pralin ile tadlandırılmış krema ve çikolatalı ganaj ile tamamı kaplanmış fındıklı kek. Fındık , fındık , fındık.

Hem görüntüsü hemde lezzeti açısından ev yapımı değil, sanki pastaneden alınmış gibi misafirlerinize rahatlıkla sunabilirsiniz. Hazırlanma süresini isterseniz 1-2 güne bölerek yapabilirsiniz. Tüm malzemeler ayrı ayrı hazırlanıp daha sonra birleştirildiği için zaman ayarlaması tamemen size kalmış. Yapım aşamalarını elimden geldiğince ayrıntılı olarak yazmaya çalıştığım için bir hayli uzun bir yazı oldu. Yazım hataları varsa şimdiden beni bağışlayın. Çok geç oldu ve yazıyı tekrar okuyamayacak kadar yoruldum inanın.

Eğer okumaya sabrınız yeterse buyrun bu güzel pastanın hazırlanma aşamalarına... Okumaya devam kısmına basarak yazının tamamını ekrana getirebilirsiniz.

Gereken Malzemeler

  1. Fındıklı Pandispanya
  2. Şekerli şurup
  3. Kayısı reçeli şurubu (veya istediğiniz farklı bir reçel)
  4. Pralinli krema
  5. Çikolatalı Ganaj


1- Fındıklı Pandispanya

İçinde yoğun fındık olduğu için klasik pandispanyadan farklı olarak hazırlanan bir kek. Tüm yumurtayı şeker ile çırpmak yerine sarılarını ve beyazlarını ayrı ayrı hazırlayıp birleştiriyoruz. Fındıkları fırında hafifçe kızartıp iç kabuklarını temizliyoruz.

  • 1+1/2 kap fındık
  • 2/3 kap Un
  • 2 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 7 adet yumurta sarısı
  • 5 adet yumurta beyazı
  • 1 kap şeker ( rondoda çekip biraz inceltin)
  • 1 tatlı kaşığı vanilla
  • 1/2 tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi
  • 1/4 kap eritilmiş ve ılık halde margarin


Fırını 180C (350F) önceden ısıtıyoruz. Yuvarlak kek kalıbını yağlayıp hafifçe unlayın.
Rondoda fındıkları, unu ve nişastayı önce yaklaşık 30 sn. un haline gelene kadar çekin. Ardından 10 kere 2 sn aralıklarla basıp unu havalandırarak tekrar rondoyu çalıştırın. Sonuçta çok ince bir fındık unumuz hazırlanmış oluyor.
Ayrı bir kapta yumurta sarılarını kıvamlı ve açık bir renk alana kadar çırpın. Ardından 3/4 kap şekeri , kaşık kaşık ekleyerek şeker eriyene kadar çırpmaya devam edin. Vanilya ve limon kabuğunu da ekleyip bir kenara ayırın.
Yumurta beyazlarını akışkan bir kar haline kadar çırpın. 1/4 kap şekeride ekleyip toplam 30 sn kadar çırpmaya devam edin.
Ardından çırpılmış yumurta sarılarını ekleyip 1 dk. daha çırpın. Çok fazla çırpmayın ki kıvamı bozulmasın. Ilık yağı ve geniş delikli bir süzgeç kullanarak fındık ununu eleyerek her seferinde 2 yemek kaşığı kadar olmak üzere karışıma ilave edin. Eğer geniş delikli bir süzgeciniz yoksa elinizle eleyerek ekleyebilirsiniz. Amaç büyük parçaları ayırabilmek. Keniş kenarlı plastik spatula ile alttan üste doğru yavaş yavaş karışımı yedirerek karıştırın. Yaklaşık 40 dönüşte un ile yumurtalar karışmış oluyor. Kabın altında eğer fazla yağ birikintisi kalmışsa hiç karıştırmadan atabilirsiniz.
Kek kalıbına malzemeyi yayın ve masaya hafifçe 1-2 kere vurarak varsa hava kabarcıklarını yok edin. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30-35 dk. pişirin. Pişme süresi fırına göre değişebilir.

Eğer keki hemen kullanmayacaksanız şeffaf folyoya sarıp dolapta 3 gün muhafaza edebilirsiniz.

2- Şekerli Şurup
  • 1 bardak su
  • 1/4 kap şeker
Suyu ve şekeri sos tenceresine koyup yaklaşık 5 dk. şeker eriyene kadar kaynatın ve soğumaya bırakın.


3- Kayısı reçeli şurubu
  • 2/3 kap koyu kıvamlı kayısı reçeli
  • 1 yemek kaşığı su
Reçeli ve suyu bir sos tenceresinde 2-3 dk. kaynatın. Eğer dibi yapışıyorsa biraz daha su ilave edin. İnce delikli süzgeçten geçirip iri parçaları eleyin. Bu sosu ılık olarak kekin üzerine süreceğiz.

Fındık Praline
  • 1 kap fındık
  • 2/3 kap şeker
Fındıkları 150C (300F) fırında iç kabukları soyulana kadar 10-15 dk. pişirin ve kabuklarını temizleyin. Yağlı kağıt serili bir tepsiye fındıkları yayın.
Şekeri bir tavaya koyup düşük ateşte karıştırmadan 10-20 dk. şeker karamel kıvamına gelene kadar eritin. Şeker tamamen eriyip karamel rengini alancı ocaktan alın ve tepsideki fındıkların üzerine dökün. Soğuduğunda ufak parçalar halinde kırın. Karamelli fındık parçalarının bir kısmını ronroya aktarıp un haline gelene kadar çekin.
Kremanın içinde sadece 1/3 kap kadar praline kullanılacağı için tamamını un haline getirmeden bir miktarını alıp gerisini süslemede kullanabilirsiniz.

4-Pralinli Yağlı Krema (buttercream)
  • 4 adet büyük yumurta beyazı
  • 3/4 kap ince toz şeker
  • 375 gr. tuzsuz yumuşak tereyağ ( 3 sticks )
  • 1 tatlı kaşığı vanilya
  • 1/3 kap fındık pralin
Yumurta beyazlarını akıcı bir kıvama gelene kadar tel öırpıcı ile çırpın. Katı değil , sıvı kıvamlı ve renginde olucak. Sıcak su dolu bir bir kabın içerisine kabı koyup benmari usulu çırpmaya devam edin. Her seferinde 1-2 kaşık şeker ilave edip 2-3 dk. yumurta beyazları katılaşıp ılınana kadar çırpmaya devam edin. Sıcak suyun içerisinden çıkartıp karıştırma ucu ( çırpma teli değil) ile katı bir mereng olana kadar karıştırın.
Ayrı bir kapta tereyağını krema haline gelene kadar çırpın. Katılaşmış yumurta akını kaşık kaşık tereyağına ekleyip karıştırmaya devam edin. Krema önce ayrışıyor gibi olucaktır ama karıştırmaya devam edin. Sonucunda 30-45 saniye sonra yumuşak bir krema kıvamına gelecektir. Ardından 1/3 kap fındık pralini ekleyip tekrar karıştırın. Kullanmadan önce 10-15 dk. dolaba kaldırın ve soğutun. Yaklaşık 3 kap krema elde edeceksiniz.

Eğer hemen kullanmayacaksanız 5 gün dolapta veya 6 ay buzlukta saklayabilirsiniz.

5- Çikolatalı Ganaj
  • 170 gr. kaliteli siyah çikolata
  • 3/4 kap krema
  • 1 yemek kaşığı mısır şurubu ( yoksa kullanmayabilirsiniz)
  • 3/4 tatlı kaşığı vanilya
  • yaklaşık 1 tatlı kaşığı sıcak su (gerekli olursa)
Çikolatayı minik parçalar haline getirip bir kaba aktarın.
Ayrı bir kapta krema ve mısır şurubunu ısıtıp çikolataların üzerine boşaltın. Yavaş yavaş karıştırarak öikolataların erimesini sağlayın. Vanilyayı ekleyin. Eğer karışımın üzeri yağlı gibi duruyorsa sıcak suyu ilave edip karıştırabilirsiniz. Ganaş hafif katı kıvamlı ama akışkan olmalı. Eğer öok fazla sıvı ise buzdolabınca hafif katılaşana kadar bekleyin. Fakat sosun çok soğumaması ve katılaşmamasına dikkat edin.

Pastanın Hazırlanması

Keki ortasından 3 dilime ayırın. En üstteki parçayı taban olarak en alta koyup ılık şekerli su ile ıslatın. Ardından yaklaşık 1 kaba yakın kremayı sürün. Kekin 2. katını üzerine koyup aynı işlemleri tekrarlayın. Son olarak en üst tabanınıda koyup şekerli su ile ıstalın ve 30 dk. dolaba kaldırın.
Dolaptan çıkardıktan sonra gerekiyorsa kenarlarını hafifçe bıçakla keserek düzgün hale getirin. Ardından ılık kayısı şurubunu en üstüne ve hafifçe yanlara doğru sürün ve soğumasını bekleyin.
Akışkan kıvamlı çikolatalı ganajı pastanın üstüne yavaşça döküp pastanın hertarafınını kağlamasını sağlayın ve soğumaya bırakın.
Geriye kalan 1 kap krema ile pastanın üzerine istediğiniz süslemeleri yapın ve servis yapmadan önce en az 3 saat buzdolabına kaldırın.

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
08 Ağustos 2008

Pastahane Sandöviçlerim  

11 Yorum var

Farkında bile değilim ama 1 aydan fazladır bloguma hicbirsey yazmamışım. Oysa yayınlamayı düşündüğüm o kadar tarif vardı ki. Tamamen tembellik ve vakitsizlik yüzünden artık yazılarımı yazamıyorum. Bilgisayar başına oturmak için sadece minik kızımın uyumasını beklemem gerekiyor. Çünkü beni hiç bırakmıyor ki birşeyler yazabileyim. Ama onun uyku saatinde de mutlaka yapılacak bir iş çıkıyor derken günler günleri kovalıyor ve benim bloğum tariflerin yazılmasını bekliyor.

Haftasonları ise nerdeyse hiç bilgisayar açılmıyor. Boston'a yerleştiğimizden beri ilk defa çevresindeki şehirleri gezmeye başladık. Meğer yakınlarımızda ne güzel göller varmış. Sanki deniz gibi plajı olan kocaman göller ve inanılmaz temiz. Denize gitmek biraz vakit alıyor ve okyanus olduğundan çok dalga oluyordu. Ama göller hem serin hemde çarşaf gibi. Sonra sebze çiftliklerini keşfe çıktık. Dalında çilek, domates, şeftali derken marketten aldıklarımız artık çok lezzetsiz gelmeye başladı. Ne kadar çok çiftlik varmış meğer. Ahh birde unutmadan Türkiye'den de canım yeğenim geldi. Ne çok özlemişim zilliyi. 15 yaşında ama tek başına korkmadan geldi şimdi de kursa gidiyor. O'nun için inanılmaz güzel bir deneyi olucak inşallah. Anlayacağınız yaz günlerimiz dolu dolu geçiyor ve ben bilgisayarımı açamıyorum bile. Hatta heray düzenlemeye başladığım "Ayın Şefi " etkinliğini bile tamamen ihmal ettim diyebilirim. Tamamen yaz tembelliği.

Tabii gezerken yanımızda işte pastanelerdeki gibi lezzetli bu sandöviçleride almayı unutmamak lazım değilmi. Yumuşacık ve lezzetli bu miniklerin tarifide yazımın sonu olsun. Şimdilik benden haberler bu kadar. İnşallah en kısa zamanda tekrar görüşürüz.


Pastahane Sandöviçleri

  • 500 gr. Un
  • 20 gr. yaş maya (kuru mayada kullanabilirsiniz)
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1.5 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 2 yumurta

Unu eleyip ortasına yaş mayayı koyun ve ılık sütün yarısını

ilave ederek kabarıp mayalanmasını bekleyin. Üzeri çatlayınca kalan diğer malzemeleri ekleyip yumuşacık hamur olana kadar yoğurun. Çok sert olmayan hatta ele azıcık yapışan kulak memesi kıvamı dedğimiz bir hamur yapın. Bir kaba azıcık zeytinyağ döküp hamuru etrafını bununla sıvayın ve üzerini örtüp 1 -1.5 saat mayalanmaya bırakın. Kabaran hamurdan minik parçalar koparıp yuvarlayın ve yağlanmış tepsiye dizin tekrar üzerini örtüp 1 saat daha dinlendirin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış fırında pişirin.


Afiyet olsun.


Yazının devamı...
30 Haziran 2008

Haydi Çilek Toplamaya...  

6 Yorum var


Yaz mevsimini çok seviyorum. Deniz, güneş ve bol meyve zamanı benim için. Şimdi birde uzaklarda olunca Türkiye seyahatide listeye eklenmiş oldu. Ama bu sene bize Türkiye seyahati ne yazıkki yok. Yazın anlayacağınız biz buralarda olucağız sizi de bekleriz :)

Şimdi Çilek zamanı ve biz ilk defa geçen haftasonu çilek toplamak için Boston'dan yaklaşık 1 saat uzaklıktaki bir çiftliğe gittik. Çilekleri kendi ellerinizle toplamanın zevkini inanın size anlatamam. Hele çilekler hormonsuz olunca tadına doyulmuyor, nerdeyse ağzınızda eriyip gidiyordu. Benim miniğimi görmeliydiniz. Minicik elleriyle çilek tarlasında çilek topladı sonrada bir güzel yedi. Sayısını bile hatırlamıyorum ama sanırım kendi rekorunu kırdı diyebilirim. Annesi gibi o da bir çilek delisi anlayacağınız.

Önce küçük bir kutu ile başladık sonra ikinci kutu doldu. Ardından yağmur başlayınca haydi gidelim dedik. Ama çileklerin tadına baktıktan sonra niye en büyük kutuyu almadık diye hayıflandım. Anlayacağınız çileklere doyamadım. Çilek toplama zamanı çok kısa ama inşallah tekrar gidip toplamaya vaktimiz olur. Bu sefer belki çilek reçeli içinde fazladan bir kutu toplayabilirim.

Ehh bu kadar güzel ve tazecik çilek olunca mutlaka kremalı bir pasta yapmak da şart olur dimi. Yaklaşık 1 kap çilek ayırmıştım pasta için. Dolapta daha önce yapıp kaldırdığım pandispanyanın arasına en sevdiğim pasta kremasını hazırladım ve aralarına tazecik çilekleri dizdim. Dolapta 2-3 saat beklettim ve mis gibi çilek kokan pastamızıda televizyon karşısında afiyetle yedik.


Yazının devamı...
14 Haziran 2008

Ayın Şefi Etkinliğinde Kaldığımız Yerden Devam  

3 Yorum var

Ayın Şefini uzun bir süredir yayınlayamıyordum. Benim için çok özel olan bu etkinliğin devam etmesi için yorum bırakan ve mail atan herkese çok teşekkür ederim. Temmuz ayında inşallah sizlerinde desteğinizle tekrar kaldığımız yerden devam diyelimmi...

Birbirinden tamamen farklı ama birlikteliklerinden inanılmaz farklı tarifler yaratılabilen 3 malzemeyi bulmak bazen gerçekten zorlayıcı olabiliyor. Ne dersiniz, bu sefer etkinliğe sadece katılımcı olarak değil malzeme belirliyici olarak da katılmak istermisiniz.


Mutfaktaki yeni şeflerle tanışmamızı sağlayan ve inanılmaz değişik ve yaratıcı tariflere ev sahibi olan Ayın Şefi etkiliğinde 3 malzemeyi belirleyici blog sahibi siz olmak isterseniz ayinsefi@gmail.com adresine;

İsminiz
Katıldığınız Ülke/Şehir
Katılmak istediğiniz Ay
Blog adresinizi

içeren bir mail göndermeniz yeterli. Katılım durumuna göre aylar belirlenip, malzemeler seçilecektir.

Sevgiyle kalın

ALEV



Yazının devamı...
09 Mayıs 2008

Anneler gününüz Kutlu olsun.  

10 Yorum var


Kısa bir mola dedim ama cok uzun bir mola oldu sanırım değilmi. Yorum bırakan ve mail gönderen herkese tek tek teşekkür ederım. İyi ki varsınız...

Aslında bu mola birazda tembellik oldu benim için. Bütün gün hem dinlendim hemde minik prensesimle vakit geçirdim. Zaten kızımla gün nasıl hızla geçip gidiyor anlatamam. Baharın tadını çıkarıyoruz ikimizde. Artık eskisi gibi bilgisayar başında fazla vakit geçiremiyorum. Selin zaten buna pek fırsat vermiyor. Benden önce klavyeyi alıp başlıyor birşeyler yazmaya. Bazen günlerce bilgisayarı açmadığım zamanlar oldu. Bu yüzden gelen yorumlara hemen geri dönemedim lütfen kusuruma bakmayın olurmu.

Mutfağa uğradığım kısa aralıklarda çok özlediğim pastane tariflerine merak saldım. NewJersey'de yaşarken Pazarları pastaneye gidip mis gibi sıcacık poğaça ve açmalardan yerdik ama burada ne yazıkki böyle bir pastane olmayınca iş başa düştü. Bir çok pastane poğaçası , tahinli pide, paskalya denemeleri derken eh kilolarda gelmeye başladı tabii. Bu denemelerden en memnun kalansa tabiki eşim oldu. "Pastanede bugün ne var" bakalım diye doğru mutfağa girip bana lezzet sonuçlarını bildirmekten büyük bir keyif alıyordu.

Sanırım yakında burada ne tür tariflerin yeralacağını şimdiden tahmin edebiliyorsunuz dimi. Tüm tariflerin resimlerini çekemedim ama en beğendiğim tarifleri inşallah sizlerle burada paylaşacağım. Ehh bu uzun arayı biraz kapatmak lazım.

Pazar günü Anneler Günü olduğu için, istedim ki annelerimize güzel ve lezetli bir pasta ile süpriz yapalım. Benim canım annem çok uzaklarda ama inşallah geldiğinde bu pastadan yapmak kısmet olur.

Canım annem seni çok seviyorum. Anneler günün kutlu olsun.



Limon Mereng Pay
(25 cm) pay kalıbı için

Pay Hamuru:

  • ¾ cup (180 mL) soğuk tereyağ
  • 2 cup (475 mL) Un
  • ¼ cup (60 mL) şeker
  • ¼ tatlı kaşığı (teaspon) tuz
  • 1/3 cup (80 mL) soğuk su

Tüm malzemelerin soğuk olduğuna emin olduktan sonra, un , yağ, şeker ve tuzu rondoya aktarın ve kum haline gelene kadar karıştırın. Azar azar soğuk suyu makina çalışırken ekleyin ve hamur birleşince hafifçe unlanmış tezgaha alın. Hafifçe yuvarlayıp üzerine bastırıp disk şeklini aldırın ve streç folyaya sarıp min 20 dk. dolaba kaldırın.

Hamuru iki streç folya arasında kalıbınızın büyüklüğünde 5 cm inceliğinde açın. Kalıba yerleştirip tekrar 30dk. dolaba kaldırın.

Fırını 180ºC (350ºF) derecede önceden ısıtın. Kalıbın içini folyo ile kaplayıp kabarmasını önlemek için ağırlık olarak fasulyeler koyun ve 20-25 dk pişirin. Folyoyu ve fasulyeleri çıkarıp tekrar 10 - 15 dk. arası altın rengini alana kadar pişirin. Fırından çıkardıktan sonra iç malzemesini koymadan tamamen soğumasını bekleyin.

Limonlu İç:
  • 2 cup (475 mL) su
  • 1 cup (240 mL) şeker
  • ½ cup (120 mL) mısır nişastası
  • 5 yumurta sarısı
  • ¼ cup (60 mL) tereyağ
  • ¾ cup (180 mL) limon suyu
  • 1 yemek kaşığı (tbsp) limon kabuğu rendesi
  • 1 tatlı kaşığı (tsp) vanilla
Suyu bir tencereya aktarıp kaynatın. Ocaktan alıp 5 dk. bekletin. Şeker ile birlikte nişastayı ayrı bir yerde karıştırın. Karışımı yavaşça çırparak sıcak suya karıştırın ve tencereyi tekrar ocağa alıp hafifçe katılaşana kadar çırparak pişirin. Yumurtaları ayrı bir kapta çırpın ve bu sıcak karışımdan bir kap alıp yumurtalar ile karıştırın. Yumurtaların pişmemesi için iki malzemeyi çırparak hızla karıştırın. Ilınan yumurtaları tekrar tenceredeki karışıma aktarın ve kaynayana kadar çırpmaya devam edin. Ocaktan alıp içine tereyağını aktarın. Ardından limon suyu, kabuğubu, vanilyayı ekleyip birbiriyle bütünleşene kadar karıştırın. Fazla sulu olmayan ama akıcı bir muhallebi olucaktır. Pay Kalıbının içine limonlu muhallebiyi aktarıp üzerini streç folyo ile kaplayıp soğuması için oda sıcaklığında bekletin.

Mereng için:
  • 5 yumurta beyazı
  • ½ tatlı kaşığı (tsp) tartar krema tozu (cream of tartar)
  • ¼ tatlı kaşığı (tsp) tuz
  • ½ tatlı kaşığı vanilya
  • ¾ cup (180 mL) şeker

Fırını 375ºF (190ºC) ısıtın . Elektrikli mixer ile yumurta beyazlarını tartar ile birlikte katı bir köpük olana kadar çırpın. Yavaş yavaş şekeri ekleyip parlak ve katı halene gelene kadar çırpın. Merengi limonlu karışımın üzerine istediğiniz şekilde aktarın ve önceden ısıtılmış fırında 15 -20 dk. pişirin. Soğuduktan sonra afiyetle yiyin.





Yazının devamı...
08 Mart 2008

Kısa bir mola  

19 Yorum var

Rahatsızlığım yüzünden bir süredir blogumu yenileyemiyorum. Biraz daha iyiyim ama bir süre daha buralarda olamayacağım. En kısa zamanda görüşmek üzere..

Sevgi ve sağlıkla kalın


Yazının devamı...
12 Şubat 2008

Kahvaltı sofrasının değişmez lezzeti  

9 Yorum var

Canım annem pazar kahvaltılarına herzaman çok önem verir. Pazar sofrasında mutlaka ya fırında peynirli ekmek yada pratik milföyden börek yapılırdı. Tabii sofra sadece bununla bitmezdi. Peynirler, reçeller, zeytin ve zeytin ezmeleri derken nerdeyse ziyafet sofrası gibi olurdu. Ehh birde kahvaltı sonrası çay ile muhabbete başladık mı saatler uzar gider sofrayı toplamak nerdeyse öğleni bulurdu.Pazar kahvaltılarını çok özledim canım annecim. Hani diyorum gelsenizde burada da muhabbet dolu uzun süren kahvaltılar yapsak birtanem...

Bizim evimizin pazar kahvaltılarının ise nerdeyse değişmez lezzeti pankek. Eskiden hazır paketlerde alıp sadece su katıp hazırlardım. Fakat birkaç denemeden sonra kendi yaptığım pankeklerin daha lezzetli olduğuna karar verip artık evimize hazır tozlardan almaz oldum. Yapımı gayet basit ama lezzeti gerçekten çok güzel olan bu şirin pankeklerin yapımını belki birçoğunuz biliyorsunuzdur. Hatta internette bir çok tarif bile bulabilirsiniz. Ama bilmeyenler için bende kendi tarifimi sizlerle paylaşayım dedim. Kimbilir belki sizinde Pazar sofralarınızın değişmezi oluverirler...

Fotografın çekimi ise ayrı bir komedi. Pankekleri dizip sosu döktüm ve fotoğrafı çektim. Tam daha iyi çekeyim derken pil bitti. Pili değiştireyim diye koşuştururken sosu tamamen emdi ve kalanı tabağa yayıldı. Tekrar bir tabak hazırlamak ışığı ayarlamak gerekiyordu ama vazgeçtim artık şansa dedim.

Malzemeler

  • 1.5 bardak Un
  • 1 yemek kaşığı kabartma tozu
  • 1 bardak evde hazırlanmış buttermilk
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 yumurta
  • 1 yemek kaşığı sıvıyağ

Hazırlanışı

  • Buttermilk hazırlamak için 1 bardak sütün içine 2 yemek kaşığı sirke kayup yaklaşık 5-10 dk. bekleyin. Süt hafif kesilmiş süt görünümü alacaktır.
  • Unu, kabartma tozunu, şekeri ve tuzu bir kaba alıp karıştırın.
  • Buttermilk içine yumurtayı kırıp çırpın. Unlu karışıma aktarıp tamamen karışmasını sağlayın. Yağıda ilave ettikten sonra bırakın biraz mayalansın. Yaklaşık 10-15 dk. beklediğinizde hamur mayalanmış ve kabarmış olucaktır. Çok akıcı olmayan ama puf puf bir hamur görünümde olucak. Hamurun içerisine isterseniz çilek , ahududu gibi meyvelerden de koyabilirsiniz.
  • Yağsız teflon tavayı ısıtın ve 1 yemek kaşığı dolusu karışımı ısınmış tavada arkası önü renk değişene kadar pişirin.

Afiyet olsun.

NOT: Ben bütün tariflerimde amerikan ölçü kaplarını kullanıyorum. Elinizde eğer yoksa, bir su bardağını ölçü kabı olarak kullanabilirsiniz. Ama ölçü kaplarını almanızı tavsiye ederim. Bir çok kitap bu ölçü kaplarına göre tariflerini veriyor.



Yazının devamı...
01 Şubat 2008

Şuruplu, Fıstıklı Tart  

12 Yorum var

Şubat ayı etkinliği sonunda geldi. İnanırmısınız bir türlü ne yapacağıma karar veremedim. Hep kek yaparım diyordum sonra değişik bir kurabiye olsun derken zaman yaklaştı ve birden aklıma buzlukta tart yaparım diye hazırda tuttuğum hamur geldi. İçinde yoğun fıstık lezzeti olsun ağızda sakız gibi olsun, daha önce blogumda yayınladığım frangipane tart gibi bişi olsun ama tam ona benzemesin vs.vs. derken işte bu tarif oluşuverdi.

Hani bazı pastanelerde, içinde yumuşak sakız gibi bademli keki olan minik tartlar vardır ya işte bu ayki etkinlik için esin kaynağım bu miniklerdi. Ne kek gibi ne de tart gibidirler. Yediğinizde ağzınızda sakızımsı ve çok lezzetli bir tad bırakırlar. Tadı gerçekten aynı sakız gibi yoğun fıstık lezzetinde oldular. Minik mufin kek kalıbım olmadığı için şekilli yapmaya çalıştım ama sanırım görüntüleri üzerinde biraz daha çalışmam gerekiyor.

Tarifte şeker yerine mısır şurubu kullandım. Bu hem tat hemde sakız gibi bir yumuşaklık verdi. Ayrıca şeker gibi hemen kristalize olmadan yavaş yavaş pişmesinide sağladı. Daha önce hiç bu kadar fazla miktarda kullanmamıştım ama farklı bazı tariflerde özellikle kek yapımlarında kullanıldığını görmüştüm. Pişmesi biraz zaman aldı ama fırından gelen kokular inanılmazdı. Tarifin üzerinde biraz daha çalışıp çok daha farklı lezzetler yakalamayı düşünüyorum şimdi.

Gelelim tarifimize...

Malzemeler

Tart Hamuru

* ¾ cup (180 mL) soğuk tuzsuz tereyağ
* 2 cup (475 mL) Un
* ¼ cup (60 mL) Şeker
* ¼ tatlı kaşığı (1.2 mL) tuz
* 1/3 cup (80 mL) buzlu su


İç malzemesi

* 1 cup mısır şurubu (glikoz)
* 2 cup Taze Beyaz Ekmek İçi
* 2/3 cup antep fıstığı unu
* 1 yumurta
* 2/3 cup krema
* 1/4 tatlı kaşığı zencefil tozu
* Mandalina reçeli


Hazırlanışı

1. İç malzemelerin reçel hariç hepsini rondoda karıştırın, en az 24 saat dolapta bekletin.
2. Tart hamuru için malzemeleri su hariç rondoya koyup ekmek kırıntısı görüntüsü alana kadar karıştırın. Suyu eklediğinizde hamur toplanmaya başlayacaktır. Hamuru un kaplı tezgaha alıp yoğurun ve şeffaf folyaya sarıp min 1 saat dolaba kaldırın.
3. Hamuru tart kalıbı veya istenilen kalıba göre açıp hazırlayın. Kalıbın içine mandalina reçeli sürün.
4. Üzerine iç malzemesini aktarın ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
29 Ocak 2008

Akşehir Tatlısı  

3 Yorum var

Yeni bir etkinlik ve yeni tatlar. Bu seferki etkinliğin ev sahibi Binbirçeşni 'den Saliha... Geleneksel tatlıların hazırlanacağı etkinlikte zengin Türk mutfağımızdan bakalım yine ne güzellikler çıkacak.

Ben yine çok sevdiğim lor peyniri ile bir tatlı yapmayı tercih ettim. Şekerpareye benziyor ama lorun tadı tatlıya inanılmaz farklı bir lezzet veriyor. İsterseniz tuzsuz peynirlede yapabilirsiniz . Ben süt kesiğinden yaptığım peyniri kullandım.

Sanırım tatlı adı gibi Akşehir ilçesine ait. Ama emin değilim eğer yanılıyorsam ve nereye ait olduğunu biliyorsanız mesaj atabilirsiniz. Hemen düzeltirim.

Gelelim tarifimize....



Malzemeler :
8 kişilik

  • 1/2 kg tuzsuz peynir veya lor
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 3 yumurta
  • 3 çorba kaşığı un
  • 1 çay bardağı tuzsuz tereyağ
  • Alabildiğince irmik
  • Hindistan cevizi

Şerbet için :

  • 4,5 su bardağı toz şeker
  • 4 su bardağı su
  • 1/4 limon suyu

  1. Peyniri temiz bir tülbente koyup suyunu iyice süzün.
  2. Bir kaba peyniri, yumurtaları, unu, erimiş tereyayağını koyun. Kabartma tozunu ve irmiği azar azar ilave ederek yoğurun. Yumuşak bir hamur elde edene kadar irmik katın ama fazla değil. Hamur yumuşacık ve ele yapışmayan bir kıvamda olsun.
  3. Hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp elinizle yuvarlayıp fırın tepsisine dizin.
  4. Önceden ısıtılmış fırında altı ve üstü pembeleşinceye kadar pişirin.
  5. Bu aşamada şerbeti hazırlayın. Bir kaba şeker ve suyu koyup şerbat kıvamına gelene kadar kaynatın ve indirirken limon suyunu ekleyin.
  6. Kaynamakta olan şerbeti tatlıları fırından çıkar çıkmaz üzerine dökün. Tepsinin ağzını kapatarak şerbetini iyice emmesini sağlayın.
  7. Servis yaparken üzerine bolca hindistan cevizi serpebilirsiniz.
Not: Şerbeti bana biraz fazla gelmişti. Daha sonra kullanmak için ayırıp dolaba kaldırdım.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
26 Ocak 2008

Limon Kremalı Kivili Tart  

4 Yorum var

Bu aralar inanılmaz derecede kendimi bıraktım. Canım hiçbirşey yapmak istemiyor. Minik kızımla bütün gün tembel tembel oturup oyun oynuyoruz. Belki havaların soğuk olması yüzünden evden çıkmıyor olduğumuz için, belki de buralarda biraz kendimi yalnız hissetmem bilemiyorum. Bloguma eski heyecanı bile duymaz oldum..Gelen yeni ziyaretci sayısı hergün artıyor olmasına rağmen beni devamlı ziyaret eden arkadaslarımı ve yorumlarını özledim. Eşim yazılacak bir yığın tarifin var neden yazmıyorsun dedi geçen akşam. "Bilmem" dedim, "istediğim gibi değiller". Bu ruh halim hiçde iç açıcı değil.

Bugün hava çok soğuk olmasına rağmen giydirdim miniğimi evin arkasındaki kütüphane'ye gittim. İyikide gitmişim. Aylardır oturduğum kabahatmiş. Ufak ama çok güzel bir kütüphane. Belirli günlerde etkinlikler bile yapıyorlarmış. Hatta ay sonunda pijama gecesi düzenliyorlarmış. Miniklerinize pijamalarını giydirin, öykülerinizle gelin. Sıcak süt ve kurabiyeler bizden.. Çok şirin dimi. Gitmişken giriş kartıda aldım. Yemek kitapları bölümü de beklediğimden genişti. Hatta 2 tane beğendiğim şefin kitabını bile aldım.

Genelde böyle ruh halimi anlatan yazılar yazmamaya çalışıyorum ama bugün paylaşmak istedim. Neyse dahada içimiz kararmadan bu yazıyı bir tatlı tarifi ile noktalandırayım bari.

Sevgiyle kalın. İyi hafta sonları dilerim.

Alev



Malzemeler


Tart Hamuru (Pate Sucre)

  • 113 gr. tuzsuz, soğuk, minik küpler halinde kesilmiş tereyağ
  • 50 gr. şeker
  • 200 gr. Un
  • 1 büyük yumurta
  • bir fiske tuz
  1. Rondo'ya yağı ve şekeri koyup şeker yağ ile özdeşene kadar karıştırın. Ardından tuzu ve unu ekleyip yine karıştırın.
  2. Makina çalışırken yumurtayı ekleyin ve biraz daha karıştırın. Karışım kırıntılı bir şekil alacaktır. Şeffaf folya arasında tart hamurunu elinizle yogurun. Ve sarıp yaklaşık 30dk. dolaba kaldırın. Bu hamuru dolapta 1 hafta buzlukta 1 yıl saklayabilirsiniz.
  3. Dolaptan çıkarttığınız hamuru yine şeffaf folya arasında tart kalıbınızın genişliğinde oklava ile açın ve kalıba yerleştirin.
  4. Kalıbın üzerine yağsız kağıt koyup fasulye taneleri yerleştirin. Önceden ısıtılmış 218ºC (425ºF) fırında 5 dk. pişirin. Fırının ısısını 190ºC (375ºF) düşürün ve tekrar 15-20 dk. pişirin. Eğer yağlı kağıdın altında kalan parça hala yapışkan ve pişmemiş gürünüyorsa tekrar 10dk. daha pişirin. Benim tartım hiç sorunsuz 20dk. içinde pişmişti.
Yoğun Limon Kreması
  • 2 tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi
  • 4 yumurta sarısı
  • 150 gr. şeker
  • 2 adet limonun suyu (süzülmüş)
  • 57 gr. tuzsuz tereyağ
  • bir tutam tuz
  1. Ufak bir sos tenceesinde yumurta sarılarını ve şekeri mixer ile çırpın. Limon suyunu, yağı ve tuzu ekleyin. Düşük ısıda, tahta kaşıkla karıştırarak , akıcı ama yoğun bir kıvama gelene kadar pişirin.
  2. Mat renkli ve baloncuklar çıkana kadar pişirip ocaktan alın ve süzgeçten geçirin.
  3. Limon kabuklarını ekleyip yavaşça karıştırın ve soğumaya bırakın.

Tartın Hazırlanışı
  1. Soğuyan tartın üzerine limon kremasını dökün. Üzerine ince ince dilimlenmiş yaklaşık 5 adet kiviyi dizin ve kremanın tamamını kaplayın.
  2. Glazür için, 1 yemek kaşığı limon suyu + 1 yemek kaşığı su+1.5 yemek kaşığı şeker ve yarım tatlı kaşığı nişastayı ocakta şeker eriyene kadar kaynatın.
  3. Kivilerin üzerine hazırladığınız sıvıyı sürün ve servis yapmadan önce en az 1 saat dolaba kaldırın.

Rose Levy Beranbaum "The Pie and pastry bible" kitabından uyarlanmıştır.


Yazının devamı...
24 Ocak 2008

Badem'in Dayanılmaz Lezzeti  

3 Yorum var

Geçen hafta aylık alışverişimizi yapmak için (Metro gibi) markete gittik. Küçük bir kitap satış bölümü var ama genelde azda olsa güzel kitaplar getiriyorlar. Bende her gittiğim zaman mutlaka buraya uğrar kitapları tek tek incelerim. Tabii bazen ipin ucunu kaçırıyorum eşim artık yeter hadi gidelim demeye başlıyor :)

Bu hafta da Joanne Farrow ve Cathrine Atkinson 'a ait tariflerinde bulunduğu bir kaitap buldum. Aslında böyle karma tariflerin olduğu kitaplardan pek hoşlanmam. Ama içerisinde o kadar göze hoş gelen kurabiyeler vardı -ki dayanamadım aldım. Her gün 1 tane yapsam 1 senede bitiremem sanırım bu kitabı. Ama hepsinin güzel olup olmayacağına emin değilim. Şansımı ilk olarak bu kurabiyelerde denemeye karar verdim ve sonuç gerçekten başarılıydı. Mis gibi kokan ve ağızda dağılan kurabiyelerim oldu. Şekeri bence biraz daha az konulabilir. Yağ miktarı önce biraz gözümü korkuttu ama sonuçta lezzeti ve ağızda dağılmasını sağlayan da, yağın miktarı. Buyüzden sizinle de bu güzel narenciye damlasını paylaşmak istedim. Afiyetle yiyip beni hatırlarsınız inşallah :)



Narenciye Damlası
(20 adet)

Malzemeler

  • 170 gr. tereyağ
  • ¾ bardak şeker
  • 1 adet limon kabuğu rendesi
  • 1 adet portakal kabuğu rendesi
  • 2 yumurta sarısı
  • ½ bardak badem unu
  • 2 bardak un
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  1. Fırını 165°C (325°F) ısıtın. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin.
  2. Yağ ve şeker iyice çırpılıp içine limon ve portakal kabuğu rendeleri ilave edilir. Ardından yumurta sarıları ilave dilip iyice karıştırılır.
  3. Kabukları soyulmuş ve rondoda un haline getirilmiş olan badem, un ve kabartma tozu eklenir. Yumuşak bir hamur elde edilir.
  4. Hamur 20 adet ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır. Yuvarlak şekil verilir ve ortalarına parmakla bastırılarak çukur açılır. İçlerine çok az portakal reçeli konulur.
  5. Kurabiyeler süt ile ıslatılıp badem veya antep fıstığı ile süslenir.
  6. Önceden ısıtılmış fırında hafif altın rengini alana kadar yaklaşık 30 dk. pişirilir. Pişme süresi fırına göre değişebilir buyüzden yanmaması için kontrol edebilirsiniz.
Afiyet olsun


Yazının devamı...
22 Ocak 2008

Fırından yeni çıktı, sıcak sıcak köy ekleri  

3 Yorum var

Sonunda beklediğim gün geldi ve ekşi mayalı mis gibi kokan ekmeklerim fırından çıktı. Uzun zamandır ekşi maya yani herhangi bir kimyasal hazır maya kullanılmadan sadece un ve su ile elde edilen mayadan hazırlanan ekmekler yapmak istiyordum. Fakat bu mayayı elde etmek biraz sabır ve özen gerektiriyordu. Çok önce bir kere denemiştim ve maya 2 gün sonra ölmüştü. Bu sefer daha dikkatli oldum , nerdeyse bebek gibi özen gösterdim mayama ve işte sonuç. Hafif ekşi kokan yani köy fırınlarından alınanlar gibi, çok lezzetli ekmekler oldu.

Ekşi maya çok farklı şekillerde üretilebiliyor. Canlı olduğu için beslemek ve onu sağlıklı tutmak en önemli şey. Ben sadece iki çeşit un ve su kullanmayı tercih ettim. Elde ettiğim mayadan ise beyaz ekmek ve çavdar ekmekleri hazırladım. Internette "sourdough" veya "ekşi maya" diye ararsanız bu güzel mayadan elde edilen çeşit çeşit ekmekler bulabilirsiniz.


Sourdough (wild yeast de deniyor) yani ekşi maya , bir çok farklı malzemeden üretilebiliyor. Nohut, ananas, elma, üzüm gibi ürünler uygun ortamda fermante edilerek canlı bakterilerin üremesi sağlanıyor. Bu doğal maya daha sonra düzenli aralıklarla beslenerek yıllarca yaşayabiliyor. Bir çok fırının kendine özel oluşturduğu yıllardır yaşayan mayası olduğunu biliyormusunuz. Okuduğumda çok şaşırmıştım. Sourdoug ekmek aldığınızda her fırının ekmeğinin tadı bu yüzden farklı oluyor. Hatta çok gizli maya formülleri bile varmiş :)

Şimdi sıra farklı ürünlerden ekşi maya hazırlamaya geldi. Ama ilk önce mayamı kurutup, yıllarca kullanabilmek için buzluğa kaldıracağım...




Yazının devamı...
20 Ocak 2008

Franbuaz ile Kremanın Aşkı  

2 Yorum var

Üzerinde karamel haline gelmiş şekerin, kaşığı batırdığınızda çıkarttığı kırılma sesi, franbuazın baş döndüren kokusu ve ağzınızda eriyen çok lezzetli bir krema. Creme Brulee, yanık krema anlamına gelen hafif ve lezzetli ünlü bir Fransız tatlısı.

Krem karameli sevmeyen biri olarak bu tatlıya bayılıyorum. Eğer sizde benim gibi krem karamel sevmeyenlerdenseniz mutlaka bu tatlıyı denemenizi öneririm.

Genelde bu tatlı sade olarak hazırlanır ve meyva sadece süslemek için kullanılır.Ama bence kremanın içerisine de franbuaz çok yakışıyor. Yapımının biraz zahmetli ve zaman aldığını düşünürdüm ama aksine gayet kolay ve sonuç muhteşem oluyor. Belki üzerindeki şekeri yakmak için kullanılan torch aleti herkesin mutfağında bulunmayabilir ama bu işlemi ocak üzerinde de farklı şekilde yapabilirsiniz.

Yalnız sakın benim gibi hepsini birden karamelize etmeyin. Fotografı çekmek için güneş ışığından yararlanayım diye ertesi gününe bırakmıştım. Ama resimde de gördüğünüz gibi biraz sulanmıştı . Dolaba kaldırdığınızda üzerindeki şeker sulanıyor, kıtırlığı kalıyor ama şekerin mis gibi yanık kokusu etkisini kaybediyor. Ehh böylece servis yapmadan önce şekeri karamelize etmem gerektiğini öğrenmiş oldum :)

Tarifine gelince


Pişirme süresi : 30 dk.
Buzlukta bekletme : 1 ile 8 saat arası
Servis : 6 kişilik

  • 2 bardak az yağlı krema (light cream)
  • 5 adet yumurta sarısı
  • 1/3 bardak şeker
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 1/4 bardak şeker (üzerine)
  • 18 adet franbuaz

  1. Kremayı bir kapta kaynayana kadar pişirin ve ocaktan indirin.
  2. Başka bir kapta yumurtaları, 1/3 bardak şekeri ve tuzu çırpma teli ile karıştırın.
  3. Sıcak kremaya yumurtalı karışımı yavaş yavaş ve çırparak karıştırıp yedirin.
  4. 6 Adet ufak sufle kaplarına 3 er adet franbuazı paylaştırın ve kremayı kaplara aktarın.
  5. Derin bir tepsinin içine tüm sufle kaplarını yerleştirin ve tepsinin içine kaynamış su koyun.
  6. 160 C (325F) dereceli fırında yaklaşık 35-40 dk. pişirin.
  7. Kalıpları su dolu tepsiden çıkarıp dışarda sogumalarını sağlayın. Üzerlerini kapatıp 1 saat ile 8 saat arasında dolapta soğutun.
  8. Servis yapmadan 20 dk. önce çıkarın ve şekeri karamelize edin.
Karamelize yöntemleri

1. Yöntem : Eğer torch aletiniz varsa kapların üzerine 1-1ç5 yemek kaşığı şekeri dökün ve her tarafına dağılmasını sağlayın. Torch aleti ile şekeri yavaş yavaş yakın.

2.Yöntem: Altı kalın çelik veya demir bir tencerenin içine 1/4 bardak şekeri aktarın ve orta ateşte eritin. Şeker erimeye başlayınca ocağı kısık ateşe çevirin ve yaklaşık 5dk. pişirin. Sakın kaşık ile karıştırmayın. Kapların üzerine hemen aktarın ve servis yapın.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
16 Ocak 2008

Ye#30: Dünya Mutfakları Etkinliği  

4 Yorum var

YE#30 etkinliği için Sevgili Tuba "Dünya Mutfakları" konusunu seçmişti, fakat ben bu etkinlik için yeni bir şeyler hazırlamaya vakit bulamadım . Oysa farklı kültürlere ait mutfakları keşfetmeyi çok seviyorum. Yeni bir tarif ile katılamadığım için yerine daha önce blogumda yayınladığım sevdiğim bazı tarifleri tekrar link olarak vermeyi düşündüm. Tuba 'cım güzel evsahipliğin için teşekkür ederim.

Tariflere ulaşmak için üzerlerine tıklayabilirsiniz.

Rugelach : Polonya mutfağına ait çok lezzetli bir çörek

Chili : Meksika mutfağına ait benim favori yemeklerimden biri

Enchilada : Yine Meksika mutfağına ait bir yemek çeşidi.

Scone : Orjinali İskocya'ya ait olan bir İngiliz kurabiyesi.

Meksika Düğün Kurabiyesi : Yine Meksika mutfaüına ait bir kurabiye. Farkettiyseniz bir Meksika mutfağı hayranlığım mevcut :)

Fındıklı Biscotti : İtalyan Mutfağına ait Selanik gevreğine benzeyen kıtır kıtır ve lezzetli kurabiyeler.

Rezene&Cevizli Biscotti : İtalyan klasiği bir çeşit daha.


Yazının devamı...

Şubat Ayının Şefi Aranıyor !  

0 Yorum var


Ayın Şefi Etkinliğinin ilk Şefi sizin oylarınızla belli oldu. Sonuçlar için AYINSEFI bloguna bakabilirsiniz.

Şimdi sıra Şubat ayı etkinliğinde. Evet arkadaşlar 2. tura hazırmısınız. işte şubat ayının yeni malzemeleri ve yeni logosu ..

  • Antep Fıstığı
  • Mandalina
  • Zencefil

Tariflerin ;

E-mail ile son gönderim tarihi : 31 Ocak 2008 - saat 24:00 'a kadar (Türkiye saati)

Bloglarda yayınlanma Tarihi : 01 Şubat 2008

Etkinliğin katılım Koşullarını tekrar bakmak isterseniz ve logoyu blogunuzda yayınlamak isterseniz koduna BURADAN ulaşabilirsiniz...



Yazının devamı...
13 Ocak 2008

Turuncu lezzet  

3 Yorum var

Annem'in en güzel yaptığı tatlılardan biride kabak tatlısıdır. Bugüne kadar birçok yerde yedim ama hiçbiri annemin yaptığı tatlının yanına yaklaşamadı bile. Şimdi bu resim ile bizim kabak tatlısı ile alaka diyebilirsiniz. Aslında resimdeki de bir kabak tatlısı ama buraların üsülüne göre yapılan bir tatlı. Thanksgiving -Amerikalilar'ın Allah'a şükretmek için kutladiklari bir tür bayramları - denilen zamanda tüm evlerde sofraların değişmez tatlısıdır. Canım kabak tatlısı çekince aklıma hemen bu güzel tatlı geldi. Zaten minik prensesimde kabak püresini çok sevdiği için hem kızıma yemek hemde bize güzel bir tatlı yapmak için sıvadım kolları.

Bu tatlı bizim bildiğimiz balkabağından değil iri su kabağından yapılıyor. Ama bu tür kabaktan bulamazsanız balkabağıda kullanabilirsiniz. Fakat bulabilirseniz mutlaka bu cins kabaktan yapmanızı tavsiye ederim. İnanın pişman olmayacaksınız. Gelelim nasıl yapıldığına ...

Kabak Püresinin Hazırlanması
Öncelikle irice bir su kabağı ortadan ikiye kesilir ve içindeki çekirdekleri temizlenir. Tepsiye iç kısımları içerde olucak şekilde çevrilir ve 200C (400F) fırında yaklaşık 30 dk. veya içleri iyice yumuşayana kadar pişirilir. Piştiğinde dış kabukları çok kolayca çıkacaktır.

Blender da kabak pürüzsüz hale gelene kadar karıştırılır ve bir kaba aktarılır. Bu pürenin içerisine biraz tereyağ atarak daha lezzetli hale getirebilirsiniz. Ayrıca bebeğinize de güzel ve sağlıklı bir mama olucaktır. Benim kızım bu püreyi çok severek yiyor. Hem sade şeklinde yediriyorum hemde bazı sebze mamalarının içine 1-2 kaşık bu püreden ekliyorum. Gerçekten çok güzel oluyor. Ayrıca kullanmadığınız miktarıda buzluğa atıp ileride kullanabilirsiniz.


Tartın iç malzemesi için gerekenler

  • 3.5 veya 4 bardak kabak püresi (900 gr) veya hazır Libby's marka konserve püre(easy pumkin pie mix 30 oz.)
  • 3 yumurta
  • 160 gr. süt
  • 153 gr. hazır krema
  • 163 gr. kahverengi şeker
  • 2 tatlı kaşığı zencefil tozu
  • 1.5 tatlı kaşığı tarçın
  • yarım tatlı kaşığı tuz
NOT: Eğer hazır Libby pumkin pie mix kullanıyorsanız sadece süt + yumurta+krema ilave edin. Baharat ve şeker ilave etmeyin. Zaten bu konservenin içerisinde şeker ve baharatlar var.

  • Küçük bir sos tenceresinde kabak püresi, şeker ve baharatları orta ateşte yaklaşık 5 dk. pişirin. Püre parlayıp yoğunlaşacaktır.
  • Püreyi blendere aktarıp 1 dk. karıştırın. Tekrar çalıştırıp sütü ve kremayı ilave edin. Ardından teker teker blender çalışırken yumurtaları ekleyip iyice karışmalarını sağlayın.
ÖNEMLİ NOT: Bu karışım 1 adet derin tart kalıbı içindir. Veya ince ama aynı büyüklükte 2 adet turta kalıbı içindir.

Tart hamuru (9 inch-23cm genişliğinde
  • 113 gr tuzsuz margarin
  • 184 gr un (Ben 1 bardak un +1/3 bardak kepekli un kullandım)
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
  • yarım çay kaşığı kabartma tozu
  • 3.5 yemek kaşığı yoğurt
Tüm malzemeleri rondoda tek tek karıştırın. İri kum tanesi haline gelecektir. Elinizde birleştirip yuvarlak haline getirin. Şeffaf folyoya sarıp yaklaşık 45 dk. dolapta bekletin. Bu hamuru dolapta 2 gün buzlukta 3 ay saklayabilirsiniz.

Tartın hazırlanması
  • Fırını 212C (425F) 15 dk. ısıtın.
  • Tart hamurunu 2 şeffaf folya arasında tart kalıbınızın genişliğinde açın. Derin bir tart kalıbına hamuru yerleştirin.Hazırlanan kabak püresi karışımını içine dökün.
  • Fırının ısısını 175 C (350F ) dürüp fırına aktarın. Yaklaşık 60 dk veya bir bıçak batırıp temiz çıkana kadar pişirin.
  • Yaklaşık 2 saat soğumasını bekleyip servis yapabilirsiniz.




Yazının devamı...
07 Ocak 2008

Ayın Şefi - Ocak : İncir Pelteli Pirinç Keki  

7 Yorum var

Ayın şefi etkinliğinin ilki sonunda gerçekleşti. Aslında biraz endişeliydim. Çünkü biraz farklı bir etkinlik olucaktı ve acaba katılan olucakmı diye de düşünceliydim. Nitekim katılım çok fazla olmadı ama gelen tarifler inanılmazdı. Beni, bu yepyeni ve biraz zorlayıcı olacağını düşündüğüm etkinlikte yalnız bırakmayıp birbirinden ilginç ve yaratıcı tarifler gönderen blog arkadaşlarıma tek tek teşekkür ederim.

Pirinç + Lavanta + İncir üçlüsünden ne kadar değişik lezzetler yaratıldığına siz bile inanamayacaksınız. Bu birbirinden yaratıcı ve inanılmaz güzel tariflere ulaşmak için ayınsefi blogunu zıyaret etmeniz yeterli.

Etkinlik için bende 2 farklı tarif hazırladım. Lavanta ile daha önce hiç bir deneyimim yoktu. Süte inanılmaz derecede güzel hoş bir lavanta kokusu bıraktı ve tadında herhangi bir değişiklik yapmadı. Vanilya kullanmaya gerek bile kalmadı. Sanırım artık tatlılarımda daha fazla lavanta ya yer vereceğim. Şimdiden aklıma 1-2 değişik fikir geldi bile. Yeni keşiflere devam...

Biz en çok hazırladığımbu tarifi beğendik . Yapımı son derece kolay , hafif ve gerçekten çok lezzetli oldu. Eşim fırın sütlaçı andırıyor dedi ama biraz daha katı hali tabiki. Birde incir peltesi tatlıya çok farklı ve zengin bir lezzet verdi. İşte ilk tarif.

Malzemeler

  • 100 gr. Pirinç
  • 1/2 lt. süt
  • 60 gr. tereyağ
  • 40 gr. şeker
  • 1 yemek kaşığı kuru lavanta
  • 2 yumurta
  • 1 çay kaşığı tuz

İncir peltesi

  • 4 adet incir
  • 1 yemek kaşığı portakal suyu
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı antep fıstığı

Hazırlanışı

  • Sütü lavanta ile birlikte kaynatın ve süzüp sogutun.
  • Ayrı bir kapta pirinçleri yaklaşık 2 bardak suda tüm sıvıyı çekene kadar haşlayın. Ilınan pirinçleri tekrar lavantalı süt ile çok az bir sıvı kalana kadar haşlayın.
  • Yumurta sarılarını ve aklarını ayırın. Yağ, şeker, tuz ve yumurta sarılarını çırpın. Sütlü pirinç karışımını çırpmaya devam ederken yavaş yavaş ekleyin.
  • Yumurta beyazlarını kar olana kadar çırpın ve diğer sütlü pirinç karışımına kaşıkla havasını söndürmeden yedirin. Fazla karıştırmayın.
  • Yağlanmış ufak dikdörtgen borcam kalıbına dökün ve önceden ısıtılmış 180C (375F) yaklaşık 40-45 dk. pişirin.
  • İncir peltesi için; kurutulmuş incirleri biraz suda bekletin ve ufak parçalar halinde kesin.
  • Şeker, portakal suyu ve incirleri ufak bir tavaya alın ve şeker eriyip tümü karamel haline gelene kadar 2-3 dakika pişirin ve ocaktan alın. İrice dövülmüş antep fıstıklarını ekleyip karıştırın. Şeffaf folya arasında ince bir kalıp halinde açın. Pirin kekini ortadan ikiye kesin arasına ve üstüne incir peltesini ince bir tabaka halinde koyun.

Afiyet olsun


Yazının devamı...

Asef 1 : Mochi Mochi  

2 Yorum var


Ayın Şefi etkinliği için hazırladığın diğer tarif ise içi dolu yumuşak mochi mochiler.

Uzak doğu marketlerinde hep gördüğüm ama bir türlü almaya cesaret edemediğim tatlılardan ilham aldım. Yapımı oldukça zahmet gerektiriyor. Daha çok sakız gibi bir hamur ve içine isterseniz tuzlu isterseniz tatlı bir iç malzemesi koyabilirsiniz.

Malzemeler

  • 1 bardak pirinç
  • 2 bardak su
  • 1 yemek kaşığı lavanta
  • 1 damla pembe gıda boyası

İncir peltesi
  • 4 adet incir
  • 1 yemek kaşığı portakal suyu
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı antep fıstığı
Hazırlanışı
  • Pirinci bir gece lavantalı suyun içinde bekletin. Ertesi sabah pilav yapar gibi pirinci haşlayın. Lapa kıvamında olucaktır. Sıcakken ısıya dayanıklı bir kaba aktarın ve kabın altına sıcak su koyun. Sert bir cisimle pirinci dövün. Pirinç dövüle dövüle sakız gibi uzamaya başlayacak ve yapışkan bir hamur haline gelecektir. Hamura gıda boyasını ekleyip iyice birbirine yedirin.
  • İncir peltesi için; kurutulmuş incirleri biraz suda bekletin ve ufak parçalar halinde kesin.Seker, portakal suyu ve incirleri ufak bir tavaya alın ve şeker eriyip tümü karamel haline gelene kadar 2-3 dakika pişirin ve ocaktan alın. İrice dövülmüş antep fıstıklarını ekleyip karıştırın.
  • Pirinç hamurunu bir kalıp ile yada elinizle bir kat açın içine incirli karışımdan bir kaşık koyun ve kapatın.


Yazının devamı...

linkwithin

Related Posts with Thumbnails