31 Aralık 2006

Iyi Bayramlar  

2 Yorum var

Oncelikle hepinizin mubarek KURBAN BAYRAMINI Kutluyor ve 2007 yilinin saglik , sihhat ve mutluluk getirmesini diliyorum.

Sevgi ve Saglikla

ALEV


Yazının devamı...
01 Aralık 2006

Patlıcanlı Poğaça Börek  

8 Yorum var


Hatirliyorumda ilk defa yufka ile patlicanli borek yaptigimda esim patlicani cok sevmedigi icin hatirimi kirmayip biraz cekinerek de olsa yemisti. Daha sonra ise devamli hani su patlicanli bir borek yapiyordun , tekrar yapsana demeye basladi. Anlayacaginiz artik bizim evde patlicanla yapilan herturlu borek sevilerek yenmeye basladi :) Bu tarif ise cok daha farkli ve bence ayni oranda lezzetli. Hamuru ayni pogaca kivaminda ve agizda dagildigi icin ismine pogaca borek daha yakisir diye dusundum.

Sadece hazirladiginiz rulonun cok uzun olmamasina dikkat edin. Hamuru patlicanli karisima bir kat sarmaniz yeterli boylece icindeki malzemeyle beraber hamurda tam kivaminda pisecektir. Yoksa ic kisimlarinda hamur biraz pismemis kalabilir .

Malzemeler

  • 2 adet kozlenmis patlican
  • 1 adet orta boy sogan
  • 1 adet domates rendesi
  • 1 su bardagi siviyag
  • 1/2 su bardagi yogurt (yada sour cream kullanabilirsiniz)
  • 1 pk kabartma tozu
  • 2 yumurta ( birisi uzerine surmek icin)
  • Aldigi kadar un
Hazirlanisi
  • Firini 180 (375F) derecede isitin.
  • 2-3 corba kasigi siviyagda soganlari minik minik dograyip rengi degisene kadar kavurun. Ardindanince kiyilmis kozlenmis patlicanlari ve domates rendesini ekleyip 1-2 kere karistirip ocaktan alin. Tuzunu ve biberini isteginize gore ayarlayip ekleyin.
  • Siviyagi, 1 adet yumurta ve yogurt ile ayri bir kapta iyice cirpin. Kabartma tozu, tuz ve unu azar azar ekleyerek ele yapismayacak kivamda yumusak bir hamur hazirlayin. Hamuru 15 dk. dinlendirdikten sonra merdane ile yarim parmak genisliginde acin ve kenarlarindan bicak ile keserek dikdortgen seklini almasini saglayin.
  • Hamurun uzerine malzemeyi yayip cok kalin olmayan bir rulo yapin. Kestigimizde arta kalan hamur parcalarindan sekiller hazirlayip rulonun uzerine susler yapin. Uzerine yumurta sarisi surup onceden isitilmis firinda pisirin.
Afiyet olsun

Alev

Kaynak : Sofra dergisi


Yazının devamı...
22 Kasım 2006

Biscuit  

6 Yorum var


Makınamdaki sorun yüzünden bir türlü tarifi yayınlayamadım. Bugün inşallah sorunu çözebilirsem sizlere buralara özgü bu yumuşacık güzel tarifi yazacağım. Tarifi hemen yayınlayacağım demiştim ama bir türlü fırsatım olmadı. Sonunda bu sabah erkenden kalktım ve tam zamanıdır diye bilgisayarın başına geçtim.

İlk defa biscuit 'i İstanbul'da Kentucky Fried Chicken'da yemiştim. Her gittiğimde mutlaka alırdım. Mis gibi yumuşacık lezzette olurlardı. Biscuit'in bir çok farklı tarifi var aslında. Krema ile yapılanlar, buttermilk ile yapılanlar veya daha fazla yağ kullanılarak yapılanlar. Ben çok yağlı tarifleri sevmediğim için en hafif ve yapımı son derece kolay olan bu sütlü tarifi daha çok severek yapıyorum.
İşte tavuklu veya etli yemeklerin yanında sunabileceğiniz yumuşacık lezzetli bir tarif.

Malzemeler

Adet : 8 adet
Hazırlanma süresi : 35 dk.


1 cup = Su bardağı (240 ml)

  • 2 +1/2 cup Un (All purpose)
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı kabartma tozu
  • 1/2 yemek kaşığı tuz
  • 113 gr. soğuk tuzsuz margarin (1 stick)
  • 1 cup süt
  • 1/2 cup rendelenmiş chedar peyniri
Hazırlanışı
  • Fırını 187 C ( 375F) ısıtın.
  • Un, kabartma tozu, şeker ve tuzu ayrı bir kapta karıştırın. Soğuk margarini ufak parçalara ayırın ve unlu karışıma elinizle yada varsa hamur parçalama (pasrty cuttter) aleti ile iyice yedirerek ekleyin.
  • Sütü yavaş yavaş ekleyerek kulak memesi kıvamında bir hamur elde edin. En son olarak rendelenmiş peyniri ekleyerek unlanmış bir yüzeyde 1 parmak kalınlığında açın ve su bardağı veya varsa özel kalıplarınız ile yuvarlak kesin.
  • Yağsız kağı serili tepsiye aralıklı olarak dizin ve üzerlerine eritilmiş margarin sürün.
  • Altın rengi olana kadar yaklaşık 25 dk. önceden ısıtılmış fırında pişirin. Ilık servis edin.
Afiyet olsun

Alev


Yazının devamı...
14 Kasım 2006

Fındıklı Biscotti  

3 Yorum var


Birçok tarifi denedikten sonra artık tam istediğim biscottileri yapmayı başardım. Biscotti denilince artık sanırım hepiniz biliyorsunuz bizim bildiğimiz İzmir gevreğinin birtür italyan versiyonu olan 2 kere pişirilmiş kurabiyeler. Çok çeşitli biscotti tarifleri var. Bazılarında yağ yerine yumurta ve yumurta akı kullanılıyor, birçoğunda ise mutlaka yağ kullanılıyor. Hemen hemen tüm tarifleri denedim ama Alice Medrich'e ait olan bu tarif hepsinden çok daha gevrek ve lezzetli oluyor. Tam anlamıyla dışarıda satılan kıtır kıtır ama bir okadar lezzetli biscottilerim oldu. Tarifinde yağ kullanılmıyor ve hamuru diğer tariflere oranla çok daha yapışkan ve biraz zorlanıyorsunuz. Ama sonuç gerçekten mükemmel. Hamur yapışkan oluyor diye özellikle belirtiyorum ki "acaba eksik un miktarımı var" diye düşünüp tekrar un ilave etmeyin.
Biscottiler hava almayacak bir kavanozun içinde uzun bir süre saklanabiliyor. Çok zor bayatladığı için herzaman çayınızın veya kahvenizin yanında size eşlik edebilecek güzel bir lezzet. Tabii uzun süre yemeden saklayabilirsek. :)


Malzemeler

1 cup = Su bardağı (240 ml)
1 tsp = Tatlı kaşığı (5 ml)

  • 1+2/3 cup Un
  • 1/2 yemek kaşığı karbonat
  • 1/3 tatlı kaşığı tuz
  • 2 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı vanilya esansı ( veya vanilya)
  • 3/4 cup şeker
  • >
  • 3/4 cup kavrulmuş fındık

Hazırlanışı

  1. Fırını 150 C (300F) ısıtın.
  2. Un, karbonat ve tuzu ayrı bir kapta karıştırın.
  3. Diğer kapta yumurta, şeker ve vanillayı kaşıkla iyice karıştırın. Unlu malzemeleri yavaş yavaş ilave ederek yapışkan sarı renkli bir karışım elde edin.
  4. En son olarak fındıkları ufak parçalara ayırıp bu karışıma ilave edin.

  5. Yağlı kağıt serili fırın tepsisinin içine 2 uzun şerit halinde elinizle şekil vererek yayın. Bu işlem biraz zor olucaktır. Hamur elinize yapıştığı için azıcık elinizi unlayarak bu işlemi yapabilirsiniz.
  6. Önceden ısıtılmış fırında 35 dk. pişirin. Fırından çıkarttıktan sonra 10 dk. soğumasını bekleyin ve yavaşça yağlı kağıttan parçalamadan ayırın.
  7. İnce dilimler halinde kestikten sonra fırın tepsisine tekrar yatay bir şekilde dizin ve her iki tarafınıda 15' er dk. tekrar pişirin.

Pratik bir bilgi :

Fındıkların iç zarlarını kolayca temizlemek için :

2 bardak kaynamış suyun içine 3 yemek kaşığı karbonat atın. Fındıkları bu suyun içinde 3 dk kaynatın. Simsiyah bir su çıkacaktır. Soğuk suyun altında kabuklarını elinizle hafifçe ovuşturarak temizleyebilirsiniz. Çok kolayca kabukların çıktığını göreceksiniz.

Afiyet olsun

Alev


Yazının devamı...
10 Kasım 2006

Rahat Uyu Atam !!!  

0 Yorum var


Seni Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız.


Yazının devamı...
08 Kasım 2006

Gondol Kabak  

1 Yorum var

Sonunda beklenen kış kendini göstermeye başladı. Inanılmaz güzellikdeki bu renkler artık yerini cılız ağaçlara bıraktı bile. Burda sonbahar gerçekten çok güzel oluyor. Hertaraf inanılmaz renklere bürünüyor ve özellikle doğayı seviyorsanız dolaşmanın bol bol resim çekmenin en güzel zamanı. İlk defa "New York'da bir Sonbahar" adlı filmde görmüştüm bu inanılmaz renkleri. Bu kadar yeşil olması imkansız diye düşünmüştüm ama gerçektende burada doğaya inanılmaz derece önem veriyorlar. Bu resmi New Jersey de araba ile giderken çekmiştim. Hafif bulanık gibi ama yolda giderken etrafınızdaki devamlı değişen renkleri seyretmek, inanılmaz bir duygu. Yazının başlığı ile bu anlattıklarımın ne alakası var diyeceksiniz biliyorum. Fakat artık bu muhteşem görüntü yerini cılız ağaçlara bırakınca elimde olmadan sonbahardan bir son kareyi bloguma taşımak istedim.

Gelelim başlığın esas konusuna. Gondol Kabak, kabak dolması ve karnıyarık arası yapımı son derece kolay ama bir okadar da lezzetli bir yemek oluyor. Sofra dergisinin çok eski sayılarından birinde bu tarifi okumuştum ve gerçekten çok lezzetli bir kabak yemeği alternatifi oldu. Ben tarifdeki malzemelerde bir çok değişiklik yaptım. Kendi yaptığım haliyle sizinle paylaşıyorum.



Malzemeler
(4 kişi için)

  • 4 adet orta boy kabak
  • 150 gr kıyma
  • 1 orta boy soğan
  • 1 diş sarımsak
  • tuz ve karabiber
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1 adet domates
  • 100 gr kaşar peynir

Hazırlanışı

  1. Kabakların kabuklarını kazıyıp iki ucunu kesin.
  2. Tepside düz durması için ön ve arka yüzlerini ince bir kalınlıkda kesip içini tatlı kaşığı yardımıyla çıkarın.
  3. Tuzsuz su dolu bir tencerede, kabakları çatlatmadan arkalı önlü çevirerek haşlayın. Tenceren alıp fırın tepsisine dizin. İçlerine tuz ve karabiber serpiştirin.
  4. Ayrı bir tencerede sıvıyağ ile soğanı ve sarımsağı pembeleşene kadar kavurun. Kabakların içinden çıkan kısımları küçük küçük doğrayıp soğanlara ilave edip 2-3 dk. daha kavurun. 3 adet kabak içide yeterli olucaktır. Diğerini ben mücver için ayırmıştım.
  5. Üzerine kıymayı ekleyip 3 dk daha kavurun. Ardından domatesi rendeleyip, yarım kaşık salça ile birlikte karışıma ilave edin. Tuzunu ve karabiberini arzu ettiğiniz oranda ekleyin.
  6. 1-2 dk. birlikte kavurduktan sonra kabakların içine bu malzemeyi doldurup üzerine dilimlenmiş kaşar peyniri yerleştirin.
  7. Kalan yarım kaşık salçayı bir su bardağı su içinde ezip fırın tepsisindeki kabakların etrafına dökün.
  8. 180 dereceli fırında kaşar peynirleri eriyip biraz renklenene kadar yaklaşık 15-20 dk. pişirin.
  9. İsterseniz domates ve biberle süsleyip servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun.



Yazının devamı...
02 Kasım 2006

Kepekli & Çavdar Ekmeği  

4 Yorum var


Ramazan ayından beri sahur vakti kalma alışkanlığım hala devam ediyor. Nedense sanki saat çalacakmış gibi vakit geldiğinde birden uyanıveriyorum. Yine geçen sabah uyandığımda evde ekmek olmadığı aklıma geldi ve hemen kahvaltıya yetişecek bir ekmek yapmaya karar verdim. İnanılmaz dimi sabahın 5:00 ve ben üşenmeden kalkıp ekmek hazırlamaya giriştim. Hala kendime inanamıyorum. Hem kepekli hemde aynı zamanda çavdarlı olsun istiyordum. Çavdar unu ekmeğe inanılmaz bir lezzet katıyor bence. "Bread Machine" kitabından Farmhouse Loaf adıyla yapımı kolay bir tarif buldum. Fakat sadece kepek ve beyaz un kullanılmıştı. Bende elimdeki unlardan bir karışım hazırlayarak tamamen farklı bir ekmek hazırladım. İnanılmaz lezzetli oldu ve nerdeyse her 3 günde bir bu ekmek bizim evde sabah kahvaltılarında yapılmaya başladı bile. Ekmeğin dokusu çok güzel oluyor ve nerdeyse 2 gün boyunca yumuşacık kalıyor. Sabahın 5'inde yaratılan harika bir ekmek.. Birde üzerine fıstık ezmesi sürüp yemeği deneyin. Pişman olmayacaksınız :)

Not : Ben Beyaz un yanısıra 3 farklı un kullandım. Arpa unu eğer bulamıyorsanız diğer unu bu oranda arttırarak kullanabilirsiniz. Orjinalinde şeker kullanılıyordu fakat ben pekmez kullanmayı tercih ediyorum. Pekmez yerine isterseniz 1 +1/2 tatlı kaşığı şeker koyabilirsiniz.

1 cup (240 ml) 1 bardak

Malzemeler

  • 1 + 1/8 cup su
  • 2 + 1/2 cup Beyaz Un
  • 1/4 cup Kepekli Un
  • 1/4 cup Arpa Unu
  • 1/4 cup Çavdar Unu
  • 1 tatlı kaşığı İnstant kuru maya (Rapid-rise) *
  • 1 yemek kaşığı süt tozu
  • 1 +1/2 tatlı kaşığı tuz
  • 2 yemek kaşığı pekmez
  • 1 yemek kaşığı tuzsuz margarin

* İnstant kuru maya : Ilık su ile çözülmeden direk kuru malzemelere eklenen bir mayadır.

Hazırlanışı

  1. Ekmek makinasının kabına önce suyu koyun. Pekmezi ekleyin. Üzerine unlu karışımı aktarıp suyu kaplayın. Süt tozunu ekleyin. Unun ortasını hafif havuz gibi yapıp içine mayayı ilave edin. Margarini küçük parçalar halinde ekleyin.
  2. Makinayı Normal/basic konumunda ayarlayın ve çalıştırın.

Ekmeğiniz yaklaşık 2 saat 50 dk. sonra kahvaltı için hazır olucaktır.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
29 Ekim 2006

Hırsız Var ...  

0 Yorum var


ISKENDERIYE.COM'UN alt sitesi olan GURME.NET'ın izinsiz olarak benim ve bazı blog arkadaşlarımın tariflerini yayınlamasını kınıyorum.

Nerede emeğimize saygı !!!



Not: Beni uyaran sevgili Tijen (Mutfakta Zen) ve arkadaşlara teşekkür ederim.


Alev


Yazının devamı...

Cumhuriyetimiz 83 Yaşında  

0 Yorum var



Türk Milleti!

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

Ne mutlu Türküm diyene!

Mustafa Kemal Atatürk
Ankara, 29 Ekim 1933


Yazının devamı...
27 Ekim 2006

Cevizli Meksika Düğün Kurabiyesi  

0 Yorum var



Uzun zamandır bu kurabiyeleri yapmayı planlıyordum. ama bir türlü vakit ayıramıyordum. Dün sabah tekrar tarifi okuduğumda içinde ceviz olduğunu görünce tamam dedim kesinlikle bu akşam yapılacak. İçinde ceviz olan herşeyi çok seviyorum. Hem sağlıklı hemde çok lezzetli oluyor. Aslında orjinalinde PECAN denilen farklı bir ceviz çeşiti kullanılıyor. Fakat ben klasik bizim cevizimizi kullandım ve gayet başarılı oldu.

Meksika düğün kurabiyelerini başka sitelerde de görmüştüm. Fakat azda olsa ufak tefek değişiklikler var. Cevizden ve yağından dolayı ağızda dağılan hoş bir lezzeti var. İçerisinde çok şeker olmadığı için mutlaka pudra şekerine bulanması gerekiyor. Televizyon karşısında, yanında güzel bir kahve ile hımmm gerçekten hoş oluyor. Ama kilolar için çok da fazla yememek gerekiyor sanırım :)


Malzemeler

Hazırlanma süresi: 20 dk
Toplam süre : 1 saat 40 dk.

  • 1 bardak dövülmüş ceviz
  • 1 bardak Un
  • 1/4 bardak şeker
  • 1/4 tatlı kaşığı tarçın
  • 1/8 tatlı kaşığı tuz
  • 118 gr tuzsuz oda ısısında margarin
  • 1 bardak pudra şekeri (üzerine kullanmak için)

Hazırlanışı

  1. Rondonun içine pudra şekeri hariç tüm malzemeleri koyun ve hamur haline gelene kadar karıştırın.
  2. Hamuru elinizde toparlayıp yuvarlak bir şekle getirip streç ile sarıp buzdolabında 40-60 dk. hafif sertleşene kadar dinlendirin. Ele yapışmayacak ama çok sert olmayacak bir kıvamda olması gerekiyor.
  3. Fırını 175C'de ısıtın. Hamurdan toplar yapıp yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Fırında 20 - 25 dakika altın rengi olana kadar pişirin.
  4. Fırın telinin üzerinde 5 dakika soğutun. Her bir kurabiyeyi sırayla ikişer kere pudra şekerine bulayın.

Afiyet olsun.

Uzakkose.blogspot.com


Yazının devamı...
26 Ekim 2006

New york Türk Film Festivali  

0 Yorum var


New york'a okumaya gelen veya yerleşmiş Türk gençlerinin oluşturduğu bir organizasyonda bende gönüllü olarak çalışıyorum. Inanılmaz güzel şeyler yapıyorlar ve birçok kişinin bu organizasyondan neyazıkki haberi yok. Her yıl Ekim ayında sinema festivali, Mayıs ayında da çeşitli konser ve sergilerin yeraldığı MayFest festivali düzenleniyor. Katalog basımından, bilet satışına kadar çalışan herkes gönüllü ve inanılmaz bir profesyonellik içinde bu festivalleri başarıyla gerçekleştiriyorlar.


Bu yılki sinema festivali de geçen seneki gibi çok güzel geçiyor ve Cumartesi artık son günü. Belki bir çoğunuz biliyorsunuz ama bilmeyen ve burada yaşayan arkadaşlar için bunu tekrar hatırlatmak istedim. Güzel bir Türk filmi seyretmek için bence kaçırılmayacak bir fırsat. Moon and Stars linkinden bu organizasyon ve festivaller hakkında isterseniz ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.


Sevgiyle Kalın

Alev


Yazının devamı...
08 Ekim 2006

Muzlu Kek (Banana Bread)  

14 Yorum var

Merhaba


Uzun bir aradan sonra tekrar bloguma geri donmek inanılmaz heyecan verici. Hepinizi gerçekten cok özledim. Bloguma ve mailime gönderdiğiniz güzel mesajlarınız ile beni yalnız bırakmadığınız için çok çok teşekkur ederim. Bu kadar sıcak dostluklar edinmis olmak inanilmaz bir mutluluk. Yaz dönemi boyunca cok iyi dinlendim, hatta mutfağa hiç uğramadım bile desem yeridir :) Anlayacağınız tam bir tatil yaşadım ama çok şükür şimdi çok çok iyiyim.

Mutfağa geri dönüşümden dolayi esim bu konuda bir hayli mutlu :) Özledigi tüm tatlı ve yemekleri sırayla saymaya başladı bile. Işte özlenen ve bizim evde encok sevilen bu guzel kek tarifini sizinle paylasmak istedim. Amerika'ya geldikten sonra tanıştığım bu kek bizim evde cok seviliyor. Bircok farklı tarifi denedikten sonra artık kendi tarifimi oluşturdum. Resmini cok iyi cekemedim ama lezzeti konusunda eğer bu tarz kekleri seviyorsanız rahatlıkla garanti verebilirim ve mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

NOT: Kek de kullanilan muzlarin kararmis ve yumusamis olmalari onemli. Tazeliginiz kaybetmis muzlarinizi buzluga atip bu kek icin rahatlikla kullanabilirsiniz. Buzlukda muzlar iyice karariyor ama kesinlikle bozulmuyor merak etmeyin.

Malzemeler

  • 6 yemek kaşığı tuzsuz margarin (85 gr)
  • 1 su bardağı şeker
  • 3 adet iyice kararmış muz
  • 3 yumurta
  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 2 su bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı karbonat
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı muskat rendesi (nutmeg)
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 bardak ceviz

Hazırlanışı

  • Fırını 175 derece (350F) ısıtın. Ufak dikdörtgen borcam kalıbı hafif yağlayın ve içine çok az un serpin.
  • Cevizleri küçük parçalar haline gelene kadar havanda dövüp hazırlayın.
  • Yağ ve şekeri krema haline gelene kadar mixerde çırpın. Tek tek yumurtaları ekleyip çırpmaya devam edin.
  • Muzları iyice ezip karışıma ilave edin. Ardından yoğurdu ekleyin.
  • Ayrı bir kapta un, kabartma tozu, karbonat ve tüm baharatları karıştırın ve eleyerek karışıma ilave edin. Ardından cevizleride ekledikten sonra tüm malzemeler ıslanana kadar yavaşça karıştırıp kek kalıbına aktarın.
  • Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 55 - 60 dk. pişirin. Ortasına kürdan batırıp pişip pişmediğini kontrol edin.

* Benim gibi ölçü kabı kullanlara yardımcı olması amacıyla tarifidekilerin karşılığınıda yazıyorum.

Su bardağı = Cup (240ml)

Tatlı kaşığı = Teaspoon

Yemek kaşığı = Tablespoon


Afiyet olsun

Sevgi ve sağlıkla kalın.


Yazının devamı...
21 Temmuz 2006
19 Yorum var

Herkese merhaba

Rahatsızlığım dolayısıyla bloğumu uzun bir süredir güncelleyemiyorum. Yorumlarınız için ayrıca çok teşekkür ederim. Hepsine tek tek yanıt vereceğim inşallah.

Görüşmek üzere...

Sevgiyle kalin.


Yazının devamı...
27 Haziran 2006

Sebzeli Enchilada  

10 Yorum var



Enchilada, bildiğimiz lavaş ekmeklerine benzeyen, Meksikalılara özgü tortillanın peynir ve istenilen malzemelerle doldurulup üzerine chili sosu dökülerek fırında pişirilen bir Meksika yemeği.

Meksika mutfağını gerçekten çok seviyorum. Daha önceki yazılarımdan birinde de cihli tarifi vermiştim. Enchilada bizim evde en çok yapılan yemeklerden biri. İçine istediğiniz malzemeleri koyarak herseferinde değişik lezzetler elde edebiliyorsunuz. Aynı yöntemle fakat üzerine sos dökmeden hazırladığınızda ise bu yemeğe Burrito deniliyor. Burrito fırında pişirilmiyor ve içine avacado meyvasından hazırlanan sos, soğan vs. malzemeleri koyularak dürüm haline getiriliyor. Herikiside gerçekten son derece lezzetli bir yemek oluyor. 2 çeşit tortilla var. Mısır unu ile hazırlanan ve bildiğimiz normal un ile hazırlanan tortilla. Ben normal un ile hazırlanmış olan tortilla kullandım. Fakat mısır unu ile yapılanıda kullanabilirsiniz.

Malzemeler

  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ
  • 1 orta boy soğan
  • 1 yeşil acı biber (jalapeno)
  • 1 çorba kaşığı chili powder
  • 2 baş sarımsak
  • 2 tatlı kaşığı kekik
  • 1 tatlı kaşığı kimyon
  • 1 konserve siyah meksika fasulyesi ( veya kırmızı fasulye)
  • 1 bardak mısır tanesi
  • 1 yeşil dolmalık biber
  • 2 çorba kaşığı limon suyu
  • 3/4 bardak taze kaşar & çedar peyniri rendesi
  • 7 adet tortilla (flour tortilla)
  • Domatesli sos (enchilada sos)



Hazırlanışı

  1. Fırını 175C (350F) ısıtın.
  2. Soğanları ince ince doğrayıp zeytinyağda pembeleşene kadar kavurun. Minik doğranmış acı yeşil biber, chili powder, sarımsak,kekik ve kimyonu ekleyip 1-2 dak. daha pişirin.
  3. Fasulye, mısır, limon suyu ve dolmalık biberi minik doğrayıp karışıma ekleyin. Ardından 1 yemek kaşığı su ekleyip ocaktan indirin.
  4. Tortillaları kolay kıvrılabilmeleri için mikrodalga veya fırında ısıtın. 2-3 yemek kaşığı fasulyeli karışımdan tortilanın ortasına koyun. Üzerine 2 yemek kaşığı çedar ve taze kaşar rendesi koyup dürüm şeklinde sarın.
  5. Yağlanmış fırın kapının içerisine aralık bırakmadan sıralayın.
  6. Evde hazırladığınız veya hazır olarak aldığınız domatesli sosu* tortillaların üzerine dökün.
  7. En üstüne kaşar rendesi serpin ve önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk. pişirin. Yanında ekşi krema (soure cream) ve avacado salatası ile servis yapın.

* Eğer bulabilirseniz chili biberi ile yapılan hazır enchilada sosu kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
26 Haziran 2006

Yine sitem bozuldu.  

0 Yorum var

Aylardır yavas yavas yaptıgım bütün değişiklikler bir akşam içinde uçup gittiler. Sorun nedir anlamıyorumç Yeni bir değişiklik eklerken hepsi tamamen uçup gitti. Tasarımı yüklemediğim halde yüklendi ve herşey uçtu. Sanırım yakın zamanda " Uzakkose.com" adresıne taşınmam artık kesinleşecek.


Yazının devamı...
23 Haziran 2006

Çanak Yumurta  

14 Yorum var



Kahvaltıda yenilen yumurtayı daha farklı bir sunumla sofranıza getirmeye nedersiniz?. Hem görüntüsü çok sevimli oluyor hemde lezzeti harika...
İsmini koyarken biraz zorlandım aslında. Klasik olarak mantarlı yumurta mı yazsam diye düşündüm. Fakat çanak daha anlamlı ve sevimli geldi :)Bu şirin yumurtaları, takip ettiğim bir dergide ama farklı bir tarifle görmüştüm. O günden beri bizim evde pazar kahvaltılarının vazgeçilmezleri arasına girdi :)

Yapımı gerçekten çok kolay olan bu yumurtayı istediğiniz malzemelerle hazırlayabilirsiniz. Ben mantarlı kiş'den arta kalan mantarlarla hazırlamıştım.

Hazırlanışı


  • 6'lı buyuk muffın kalıplarının içini yağlayın ve tost ekmeklerini içlerine koyup hafifçe bastırarak kalıbın şeklini almasını sağlayın. Tost ekmeklerinin üzerlerinede hafifçe yağ sürün.
  • Ayrı bir tavada mantarları arzunuza göre pişirin ve tost ekmeklerinin içine paylaştırın.
  • Ekmeklerin ortalarına yumurtaları kırıp 175C (350F) 15-20 dakika pişirin.




Not: İsterseniz mantar yerine peynir veya haşlanmış ıspanak kullanabilirsiniz.



Afiyet olsun.


Yazının devamı...
19 Haziran 2006

YE# 11: Somon Şiş  

5 Yorum var



Balığı çok severim ama tek koşul kılçıksız balık olması. Kılçıklı balığı yemeğe çalışırken ya balık ziyan oluyor yada benim bütün balık zevkim kayboluyor. Balık kılçığı ağzıma geldiğinde herşey tamamen kopuyor diyebilirim. Buyüzden minik kılçıklı balıkları özellikle Hamsi balığını yiyemiyorum. Burada ise eskisinden daha fazla balık yediğimi söyleyebilirim. Çünkü kılçıksız balık seçeneği çok daha fazla :) Ama yeni tutulmuş tazecik balığın muhteşem lezzetini bu okyanus balıklarında bulmanız tabiki imkansız. Eğer Palamut zamanı İstanbul'da isem işte ozaman harika oluyor, doya doya yiyebiliyorum.

Sevgili Bezen bu ayın konusunu balık seçince biraz zorlandım diyebilirim. Çünkü çok fazla balık seçeneğim yoktu. Buyüzden buraya geldikten sonra en fazla yediğimiz somon balığını tercih ettim. Yapımı çok basit ve zahmetsiz.

Malzemeler

  • Somon balığı
  • Ananas
  • Yeşil biber
  • Domates
  • Karides

Çöp şişe istediğiniz sırayla malzemeleri diziyorsunuz. Sonra mangalda balıklar hazır olana kadar pişiriyorsunuz. Yalnız Somon balığının fazla pişirilmemesi gerekiyor. Yoksa çok yavan bir tadı oluyor. İşte hepsi bukadar. Ne kadar kolay değilmi :)

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
18 Haziran 2006

Babam  

0 Yorum var


El etek öpmeden geldin bu günlere,

Küçülmeden tutkularına,

Yenilmeden ihtiraslarına,

Mahçup olmadan kendine,

Çocuklarına ve dostlarına.

Alnında ter,

Gözünde ışık,

Gönlünde gurur,

Olursa işte böylesi olur...

Ahmet Selçuk İlkan

Canım Babacım , seni çok seviyorum.

Babalar Günün Kutlu Olsun.


Yazının devamı...
16 Haziran 2006

Mantarlı Kiş  

3 Yorum var


Bu güzel tarif canım ablacığıma ait. Uzun zamandır kiş yapmayı düşünüyordum ve evde kremada olunca tam zamanıdır dedim ve işe koyuldum. Tarif defterimde özellikle çok beğendiğim tariflere yıldız koyarım. Bu güzel kiş * * yıldız alan tariflerden biri :) Ablam kişi hazırladıktan sonra pişirmeden 1 gece dolapta bekletiyordu. Ertesi günü pişiriyordu. Fakat benim 1 gece beklemeye pek niyetim olmadığı için hemen yapıp pişirdim. Sonuçmu !. hımmm nefis oldu :)

Kiş yapımı biraz zahmetli olabiliyor özellikle fazla vaktiniz yoksa. Ama kiş hamurunu hazır da kullanabilirsiniz isterseniz. Bunun için artık bir çok seçenek mevcut. Hazır kiş karışımı alıp sadece soğuk su ile karıştırıp hazırlayabilir yada hazır donmuş kiş tabanıda ( pie crust) kullanabilirsiniz. Ben kiş tabanının tarifinide vereceğim ama seçim yinede sizin :)

Kiş Tabanı

  • 125 gr. tereyağ
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 tutam tuz
  • 1 kabartma tozu
  • 10 yemek kaşığı Un
  1. Unu, tuzu, kabartma tozunu bir yoğurma kabına koyun. Ortasını havuz gibi açıp uafak parçalara ayırdığınız tereyağını ekleyin. Unu ve yağı iyice kum gibi olana kadar yoğurun. Yumurtayı ve yoğurdu ilave edip yoğurmaya devam edin. Yumuşak kıvamlı bir hamur olana kadar iyice yoğurun. Eğer hamur toplanmıyorsa yada sert olursa 1 kaşık soğuk su ekleyebilirsiniz.
  2. Oklava ile hamuru yarım parmak kalınlığında kalıbınızın boyunda açın. Kalıbı yağlayın ve hafif un serpin. Hamuru kalıba aktarın. Ortasına çatal ile delikler açıp üzerine yağlı kağıt serpin. Hamurun fazla kabarmaması için nohut veya fasulye koyduktan sonra 150C (300F) önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15-20 dk. pişirin.

İç Harcı

  • 1 pk kültür mantarı (yada istediğiniz başka bir çeşit olabilir)
  • 1 orta boy soğan
  • 1 bardak krema (250gr)
  • 2 yumurta
  • Yarım demet maydanoz
  • Közlenmiş kırmızı biber (opsiyonel)
  1. Soğanı piyaz gibi doğrayın. Ocakta az yağda kavurun ve maydanozu ekleyin. Mantarlar suyunu çekene kadar pişirin ve ocaktan alın.
  2. Kremayı ve yumurtayı ayrı bir kapta karıştırıp çırpın. Mantarlı karışıma ekleyeyip tart hamurunun üzerine dökün. İsterseniz 1 gece dolapta bekletin.
  3. 180C derecede (370F) yaklaşık 25 -30 dk üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.

Not: Ben közlenmiş kırmızı biberde ekledim. Hem görününüşü güzel oldu hemde lezzeti arttı.


Yazının devamı...
09 Haziran 2006

Pratik Fikirler : Salça  

18 Yorum var


Resme bakıp belki şimdi bu salçada ne alaka diyeceksiniz. Ama eminim salçanın küflenmesi ile ilgili sizinde bazen benim gibi sorunlarınız oluyordur. Ben salça küflenmesin diye cam kavanoza koyup birde üzerine zeytinyağ koyarım. Buna rağmen çoğu zaman kavanozun kenarlarında ve salçada oluşan küfü önleyemiyorum. Küfü temizlemek adına canım salçanın bir kısmı da böylece çöpe atılmış oluyor. Fakat artık bu yöntem ile ısrafa son diyorum. :)

Nasıl mı yaptım ?
Konserve salçasının üst kısmını konserve açacağı ile açıp üzerini şeffaf folyo ile kapatın ve bir gece buzlukta bekletin. Ertesi günü konservenin bu sefer alt tarafını yine konserve açacağı ile açın. Salçayı kolay çıkartabilmek için , salça ve konserve arasına bıçak sokup arada boşluk oluşturun. Sonra kaşık veya elinizle bir tarafından ittirin ve kolayca çıkmasını sağlayın. Salçayı şeffaf folyoya sarıp buzlukta min. 3 ay küflenmeden hemde kolayca keserek kullanabilirsiniz.


Yazının devamı...
08 Haziran 2006

Buğdaylı Mercimek Çorbası  

2 Yorum var


Mercimek çorbasını çok severim. Hele birde annem yapmışsa tadına doyum olmaz vallahi. Bende genelde mercimek çorbasını, annemden öğrendiğim şekilde yapıyorum. Fakat bu sefer farklı bir çorba denedim ve evde uzun süredir kullanılmayı bekleyen buğdayda lezzetli bir çorbaya dönüştü. Sonuç gerçekten beklediğimden çok daha başarılı oldu ve biz çok beğendik. Dün akşam bu güzel çorba ve dometesli makarna ile akşam yemeği serüvenini böylece başarıyla tamamlamış oldum :)

Malzemeler

  • 1/2 bardak buğday
  • 1 bardak kırmızı mercimek
  • 1 orta boy soğan
  • 3 tatlı kaşığı salça
  • sıvıyağ
  • nane

Hazırlanışı

  1. Derin bir tencereye 7 bardak su ve iyice yıkanmış buğdayı ekleyip kaynatın. Buğdaylar yumuşamaya başladığında mercimeği ilave edin.
  2. Ayrı bir tencerede soğanı doğrayın ve sıvıyağla pembeleşene kadar pişin. Ardından salçayı ve tuzunu ekleyin ve karıştırın.
  3. Soğanlı karışımı kaynayan çorbaya ilave edip yaklaşık 20 dk. daha buğdaylar yumuşayana kadar pişirin.
  4. Servis yaparken ince kıyılmış nane ve isterseniz 1 tatlı kaşığı limon ilave edin.

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
06 Haziran 2006

Açma  

9 Yorum var

Geçtiğimiz Pazar günü, burada bir sokak festivali vardı ve bizde bir masa kurup hem kahve hemde benim hazırladığım kek ve açmaları sattık. Şimdi kahve işide nereden çıktı değilmi ! Kayınbiraderim, kahve işiyle uğraşıyor. Colombia'dan getirtilen yesil kahve çekirdekleri burada kavrulup satışı yapılıyor. Bende bu vesileyle kahve hakkında birçok şey öğreniyorum. Kahve çekirdeklerinin türleri, kavrulma şekilleri, asit oranları vs. vs. İsterseniz sizde kahve hazırlama reçetelerine ve kahve hakkında daha bir çok bilgiye www.guldencoffee.com adresinden ulaşabilirsin.

Bende festival için elmalı kek, çikolatalı kabaklı kek ve muzlu&hindistan cevizli kek olmak üzere 3 çeşit kek ve açma hazırladım. Açmalar beklediğimden daha fazla ilgi gördü. Amerikalılar genellikle tatlı türü şeyleri daha sevdikleri için biraz düşünceliydim. Ama herkes için yeni bir tattı ve herkese çok değişik geldi. Ama en çok mahlepin ne olduğunu anlatmaya çalışırken zorlandım diyebilirim :) Gerçekten çok güzel bir gündü.

Malzemeler

  • 1/4 bardak şeker
  • 1 yumurta
  • 1 bardak ılık süt
  • 1/2 bardak su
  • 3/4 bardak sıvıyağ
  • 1 tatlı kasığı tuz
  • 2,5 tatlı kaşığı kuru maya
  • 5 bardak un
  • 1 tatlı kaşığı mahlep

Üzeri için

  • 1 yumurta
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 yemek kaşığı su
  • tuz ve çörek otu

Hazırlanışı

  1. Ilık sütün içine kuru maya ve bir kaşık şeker atıp karıştırın ve 5 dk kabarması için bekleyin.
  2. Unu bir kaba boşaltın. Kuru malzemeleri, yumurta, süt ve yağı aktarıp karıştırın. En son suyu yavaş yavaş ilave ederek, kulak memesinden biraz daha yumuşak bir hamur elde edin. Hamur elinize biraz yapışabilir ama fazla un koymayın yoksa sert olabilir.
  3. Üzerini temiz bir bezle kapatıp yaklaşık 1,5 - 2 saat mayalanması için bekletin. Kabaran hamuru tekrar yoğurup havasını alın ve istediğiniz büyüklüğe göre yaklaşık 12 veya 14 parçaya ayırın.
  4. Her parçayı avucunuzun içinde açıp içine bir kaşık margarin sürün ve rulo halinde tepsiye dizin. Yaklaşık 20 dk. üzerini örtüp dinlendirin.
  5. Minik ruloları heriki ucundan çekerek kalın bir halat haline getirin ve ters yönde kıvırarak (burarak) ek yerinden birleştirip açma şeklini verin. Tepsiye aralıklı olarak dizin. Üzerini tekrar temiz bir havlu ile örtüp yaklaşık 45 dk. daha ılık bir yerde 2 misli kabarana kadar bekletin.
  6. Üzerlerine çırpılmış yumurta sarısını sürüp çörek otu serpiştirin.
  7. Önceden ısıtılmış 200 C (400F) fırında pişirin.

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
05 Haziran 2006

Çikolatalı Tart  

2 Yorum var


Çikolata delisi olduğumu sanırım artık herkes biliyor :) Eğer canım deli gibi tatlı çekiyorsa mutlaka çikolatalı bir şeyler yapıyorum. Ancak bu şekilde tatlı krizimi yatıştırabiliyorum. İşte bu tatlıda yine böyle bir kriz durumunda yapıldı ve iyiki yapmışım diyorum. Tarif, televizyonda yayınlanan yemek kanallarından birine ait. Tarifte biraz değişiklikler yaptım. Özellikle tabanı farklı yapılıyordu ve bana biraz fazla ağır geleceğini düşündüğüm için klasik cheesecake tabanı gibi hazırladım. Yapımı hakikaten cok basit ama baştan söylemeliyim eğer bir çikolata delisi değilseniz bu tart size biraz ağır gelebilir. Ama benim için tam ideal lezzette olmuştu.

İtalyan mutfağına ait bir tarif olduğu için kreması Ricotta peyniri ile hazırlanıyor. Rıcotta peyniri bizim klasik tatlı lor peynirimize benziyor. Bu yüzden rahatlıkla ricotta yerine lor peyniri kullanabilirsiniz. Birde ben yaparken krem peynirini son anda eklediğim resimdeki minik beyaz noktalar oluştu. Sizde sakın benim gibi unutmayın :)

Malzemeler

  • 3/4 bardak seker
  • 1/2 bardak su
  • 1 bardak damla cikolata ( 200gr)
  • 3/4 bardak Ricotta peyniri (tatlı lor peyniri)
  • 85 gr krem peynir
  • 1 yumurta
  • 3 yumurta sarısı

Tabanı

  • 1 paket Eti burçak (veya graham kraker)
  • 2 yemek kaşığı margarin

Hazırlanışı

  1. Fırını 175 C (350F) ısıtın.
  2. Margarini eritin ve burçak birküviler ile rondoda karıştırın. Tart kalıbının içine bu karışımı döküp sıkıca bastırın , cheesecake tabanı gibi hazırlayın. Fırında 5 dk. pişirin. (İsterseniz buzluğa da koyabilirsiniz)
  3. Kreması için önce 3/4 bardak su ve şekeri, şeker eriyene kadar ocakta kaynatın.
  4. Benmari usulü çikolataları eritin. Ayrı bir kapta Ricotta ve krem peynirini blender ile veya mutfak robotunda krema haline gelene kadar karıştırın. Yumurta ve yumurta sarılarını tek tek herseferinde karıştırarak ekleyin ve iyice karışmalarını sağlayın.
  5. Eritilmiş çikolatayı ekleyin ve azar azar şekerli suyuda karıştırarak ekleyin.
  6. Kremayı hazırlanan tart kalıbına aktarın ve önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30dk. pişirin. Süre yeterli geliyor soğuduktan sonra çikolata katılaşacaktır.

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
31 Mayıs 2006

Chili  

4 Yorum var


Meksika mutfağını buraya geldikten sonra tanıdım ve gerçekten çok severek yiyorum. Özellikle Avacado meyvasından yapılan guacamole salatası ile yapımı son derece kolay ama inanılmaz lezzetli olan chili yemeği benim favorilerim. Her ikisininde nasıl yapıldıklarını öğrendikten sonra bizim evin değişmez yemeklerinden biri oldular diyebilirim. Ana malzemesi Kırmızı fasulye ve chili biberi olan bu yemeğin çeşitli pişirilme yöntemleri var. Vejeteryan tarzı, tavuklu, etli, kıymalı yada pastırmalı olmak üzere istediğiniz malzemeleri kullanabiliyorsunuz. Ben hemen hemen her çesidini denedim ve hepside çok lezzetli oluyor. Meksika marketlerinde hazır konserve yada kuru halde kırmızı fasulye çeşitleri satılıyor. Pinto, chili ve red kidney fasulyelerinden herhangi birini rahatlıkla kullanabilirsiniz. Türkiye 'de bu kadar çeşidi olmasa bile sanırım kırmızı fasulye konservesi rahatlıkla bulanabiliyor. Fakat bu yemeğe tadını veren chili baharatı ( chili powder) mısır çarşısında hazır olarak bulunabilirmi emin değilim. Bulamazsanız en azından çok acı olmayan öğütülmüş kırmızı pul biber ekleyebilirsiniz.

Malzemeler

  • 2 adet yemeklik doğranmış soğan
  • 2 baş sarımsak
  • 4 adet pastırma (opsiyonel)
  • 1 kilo kuşbaşı et (kıyma veya hindi etide olur)
  • 3 yemek kaşığı chili powder
  • 2+1/2 yemek kaşığı kimyon
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1 adet temizlenip doğranmış jalapeno biber *
  • 2 adet konserve kırmızı fasulye
  • 2 adet domates konservesi (yaklaşık 800grilık kutularda)
  • 2 yemek kaşığı pekmez (molasses)

Hazırlanışı

  1. Pastırmaları tencerede az sıvı yağla 3-4 dk pişirin. Ardından etleri atıp yüksek ısıda 7-8 dk iyice pişirin.
  2. Soğan, sarımsak ve jalapeno biberi ekleyin ve yaklaşık 5 dk. kavurun. Ardından chili powder, kakao ve kimyonu ekleyip 1 dk daha cevirin.
  3. Domates konservesini çatalla püre haline getirin ve tencere aktarın.
  4. Pekmek, 1 bardak su ve yaklaşık 3 tatlı kaşığı tuzuda ekleyerek 30 dk. tencerenin ağzını kapatıp kaynamaya bırakın.
  5. Konserve fasulyeleri ekleyin ve etler yumuşayana kadar yaklaşık 25 dk. daha pişirin.
  6. Koyu kıvamlı bir chili yapmak için , 1/4 bardak fasulyeyi rondo da püre haline getirin ve karışıma ekleyin.

Toplam Hazırlanma Süresi : 1 saat 30dk.

* Jalapeno, çok acı ufak yeşil renkli bir biberdir. Bibere acılığını veren içindeki tohumlarıdır. Daha az acı olması için ortadan ikiye kestikten sonra tohumları temizleyip kullanabilirsiniz.


Yazının devamı...
28 Mayıs 2006

Herşeye deva mucize sıvı: Sirke  

2 Yorum var

Bugüne kadar sirke hakkında bildiğim sadece yemeklere lezzet katan, ateş düşürücü etkisi olan ve kireç sökücü özelliklerine sahip bir madde oluşuydu. Genelde yemeklerde balzamik sirke, kireç sökücü ve dezentefte amacıyla ise beyaz sirke kullanıyordum. Ama internette tesadüfen okuduğum bir makaleden yola çıkarak biraz araştırma yaptığımda, bu maddenin nerdeyse bir çok şeye deva ve aynı zamanda elma sirkesinin bunların içinde en iyisi olduğunu öğrendim. Eğer sizinde sirke hakkında bildikleriniz benim bildiklerim kadar ise, işte şimdi şaşırma sırası sizde. Buyrun sirkenin faydalarına...

  • Sebze ve meyveler, mikroplardan temizlenmek için sirkeli su ile yıkanır.
  • Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilir.
  • Su ile kaynatılıp buharına durulursa; baş ağrısı, astım ve cilt lekelerine faydalıdır.
  • Bal karıştırılmış sirkeli su her gün içilirse, düzenli kilo verilebilir.
  • Mide üzerine sirkeli bez konulursa, bulantı ve kusmayı önler.
  • Safrayı keserek, safra akıntısını düzenler.
  • Haşerat ve diğer zehirli hayvan sokmalarında, sokulan yer sirkeyle pansuman yapılır ve üzerine sirkeli pamuk kapatılırsa iyileştirir.
  • Sirkeli bez, varislere de oldukça faydalıdır.
  • Sirkenin güzel ve ferahlatıcı kokusu, asabi baygınlıklarda hastayı uyandırıcı tesire sahiptir
  • Sirke, orta dereceli yanıklarda da kullanılır.
  • Sirke ile yapılacak gargara diş etlerini ve dişleri sağlığa kavuşturur.
  • Nasırların ve sertliklerin üzerine sirkeyle ıslatılmış ekmek konulur.
  • Kepekli ve mat saçlar için durulama suyuna sirke ilave edilir.
  • Sirke suyuna batırılmış bir parça şeker, yavaş yavaş emilerek hıçkırıkların giderilmesine yardımcı olur.
  • Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.
  • Sirke, sinamekiyle kaynatılıp sürülürse, saçların dökülmesini önler
  • Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur.
  • Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve sıkıntılara son verir.
  • Cildi yumuşatmak, parlatmak için banyo suyuna bir miktar sirke katılır.
  • Hazmı kolaylaştırır

Herkese neşe dolu güzel bir hafta dilerim.


Yazının devamı...
27 Mayıs 2006

İrmikli Ekmek  

11 Yorum var

Uzun süredir bloguma yenileyemedim. Okulumun tekrar başlanması, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızın bizi ziyarete gelmeleri derken bir türlü vakit bulup yeni bir tarif ekleyemedim. Aslında bu siteyi açmadan önce sadece yemek tarifleri değil, gezdiğim yerler, yeni fikirler ve hoşuma giden herşeyi yazmayı düşünüyordum. Fakat geçmiş yazılarıma baktığımda nerdeyse sadece yemek tariflerine yer vermişim. Bu ay içinde ablam ve arkadaşlarım sayesinde Manhattan'ı tekrar gezdim ve bu sefer gezdiğim yerlerde bol bol fotoğraf çekebildim. Önümüzdeki günlerde tariflerimin yanısıra bunlara da biraz yer ayırmayı düşünüyorum. Bu kadar konuşmadan sonra gelelim bu mis gibi kokan pamuk yumuşaklığında ekmeğin tarifine.



İrmikli ekmek buradaki adıyla Semolina Bread, Sünger maya (Sponge) yöntemi ile hazırlanıyor. Tüm mayalama yöntemleri hakkında daha önceki köy ekmeği yazımda biraz bilgi vermeye çalışmıştım. Yapımı çok kolay ve gerçekten lezzetli olan bu ekmeği hazırlamaya sabah erken saatte başlarsanız akşam yemeğine sıcacık ekmeğiniz hazır olucaktır.

Malzemeler

Sünger ( Sponge)

  • 1 bardak ılık su
  • 1 tatlı kaşığı aktif kuru maya (active dry yeast)
  • 1 bardak Un


1/2 bardak ılık suya maya ekleyip 5 dk. kabarması için bekletin. Geri kalan 1/2 bardak su ve 1 bardak unu ekleyip sünger maya için 2 saat mayalanmaya bırakın.

Hamur

  • 1/2 bardak Un ( gerekirse max. 3/4 bardak)
  • 3/4 bardak irmik
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağ
  • Sünger (sponge)

Hazırlanması

  1. Sünger mayanın içine geri kalan malzemeleri ekleyin. Eğer hamur çok cıvık oluyorsa çok az miktarda un ilave edebilirsiniz. Hazırlanan hamuru 1 kaşık zeytinyağ ile yağlayıp 2 saat mayalanmaya bırakın.
  2. Mayalanan hamuru tekrar yoğurup havasını aldıktan sonra şekillendirip üzerini temiz bir bezle örtüp tekrar 2 saat daha mayalandırın.
  3. Fırını 200C (400F) ısıtın
  4. Eğer fırın taşı kullanıyorsanız (bakınız) hamuru taşın üzerine koyup 35 dk. pişirin. Eğer normal bir tepsi içerisinde pişirecekseniz fırının en alt rafına sıcak su dolu ufak bir tepsi koyun. Böylece fırınınız nemli olucak ve ekmeğin üzeri sert, içi yumuşak olucaktır.

Benim gibi ölçü kabı kullanlara yardımcı olması amacıyla tarifideki miktarların karşılığınıda yazıyorum.

Tatlı kaşığı = Teaspoon

Yemek kaşığı = Tablespoon

Bardak = Cup

Afiyet olsun


Yazının devamı...
19 Mayıs 2006

Ne Mutlu Türküm Diyene...  

8 Yorum var


" İki Mustafa Kemal vardır:
Biri, karşınızda oturan ben; et ve kemik, fani Mustafa Kemal.
İkinci Mustafa Kemal, O'nu (ben) kelimesiyle ifade edemem; O ben değil bizdir. O burada oturan sizler, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük mefkure için uğraşan münevver ve mücahit bir zümredir. Ben onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüsüm onların tahassür duydukları şeyleri tatmin içindir.


O Mustafa Kemal sizsiniz, cümlenizsiniz;
Fani olmayan, yaşaması ve muvaffak olması mukadder olan Mustafa Kemal O'dur.."


Yazının devamı...
17 Mayıs 2006

Kabaklı Ekmek  

0 Yorum var



Kabakla yapılan kek ve ekmekleri cok seviyorum. Hem yumusak hemde lezzetli oluyorlar. Aslında bu tarifi tam olarak kek mi ekmek mi diye ayıramadım. Özellikle sabah kahvaltısında mis gibi çayın yanında gerçekten çok güzel oluyor :) Tarifi takip ettiğim bir dergiden aldım ve ben biraz kendimize göre değişiklikler yaptım. Yapımı gerçekten çok kolay ve kısa sürüyor. Sadece fırında kalma süresi biraz fazla ama bence değiyor. İsterseniz beyaz peynir yerine ricotta peyniri (lor peyniri) veya permesan peyniride kullanabilirsiniz.

Malzemeler

  • 1/3 cup zeytinyağ
  • 2 cup Un
  • 1/3 cup süt
  • 2 yumurta
  • 1 cup beyaz peynir
  • 2 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1.5 tatlı kaşığı Tuz
  • 1/4 tatlı kaşığı biber
  • 1/4 cup Dereotu
  • 1 adet kabak rendesi

( Cup ölçüleri için normal boyutta bir su bardağını kullanabilirsiniz. )

Hazırlanışı

  1. Fırını 185 derece (375F) ısıtın. Ufak dikdörtgen bir kalıbı (borcamda olabilir) hafif yağlayın ve içine çok az un serpin.
  2. Ufak bir kapta zeytinyağ, süt ve yumurtaları iyice çırpın.
  3. Ayrı bir kapta un, kabartma tozu, tuz ve biberi karıştırın. Yumurtalı karışımı, kabak rendesi , peynir rendesi ve dereotunu ekleyip karıştırın. Katı kıvamlı bir karışım olucaktır.
  4. Kalıba aktarın ve önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 60 - 70 dk. pişirin. Ortasına kürdan batırıp pişip pişmediğini kontrol edin.

Afiyet olsun


Yazının devamı...
14 Mayıs 2006

Çilekli Cheesecake  

8 Yorum var


Çilek en sevdiğim meyvelerden biri. Yemeğe başlayınca ancak birisinin beni durdurması gerekiyor, yoksa tüm çilekler bitene kadar yemeğe devam ediyorum :) Bu ayın konusu çilek olunca ne yapabilirim diye günlerce düşündüm fakat bir türlü karar veremedim. Bu arada her seferinde bir tatlı yaparım diye aldığım çilekler nedense tatlı olamadan bitiyordu. Bu sefer markete gittiğimde bir paket çilek almak yerine kendimi bildiğim için 5 paket çilek alıp çıktım. Uzun uzun düşünmek çilekler açısından tehlike yarattığından hiç düşünmeden herkes tarafından çok beğenilen cheesecake'imi yapmaya karar verdim. Genelde çilekli denildiğinde ya içine çilek konulur yada çilek sosu ile üzerine motifler yapılır. Biraz farklı bir lezzet yakalamak için çilek püresini içine kattım. Evdekilerin "muhteşem, harika " yorumlarından ve neredeyse tamamının 3 saniye içinde bitmiş olmasından anladığım kadarıyla istediğim lezzeti yakalayabilmiştim.

Bu güzel meyveyi bu ayın konusu olarak seçtiğin için çok teşekkürler Tuğçe.

Malzemeler

  • 2 yumurta
  • 1 pk vanilya
  • 2 pk krem peynir
  • 1+1/2 bardak şeker
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 pk Eti burçak bisküvi
  • 2 yemek kaşığı margarin
  • 8 adet iri çilek

Hazırlanışı

  1. Fırını 170 derecede ısıtın.
  2. Margarin eritin ve bisküviler ile birlikte mutfak robotundan geçirin. Kalıbın içine 1 parmak kalınlığında döşeyin ve fırında 3 dk. pişirin.
  3. Yumurtaları ve şekeri mixerde rengi açılana kadar iyice çırpın. Vanilya, un ve tek tek krem peynirlerini ekleyin çırpmaya devam edin. En son püre haline getirilmiş çilekleri ilave edip karıştırdıktan sonra, krema kıvamına gelen harcı bisküvi ile döşenmiş kalıplara dökün ve önceden ısıtılmış fırında 30 - 35 dk. pişirin.
  4. Soğuduktan sonra 1 gece dolapta beklettikten sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.


Yazının devamı...
13 Mayıs 2006

Canım Annem  

5 Yorum var



Zamanı böldüm uzaklarda, parçalara

ne kadarı bendendi, ne kadarı benimdi hatırlamıyorum şimdi.

O bölünmüş zamanlarda işte ben

özledim seni anne, özlemeyeceğimi sandığım zamanları anımsayıp bir de

gözyaşı döktüm avuçlarıma.

Özledim seni anne, zaman akıp gidiyor bulutlara takılıp ve

böldüm onu parçalara

kimisinde ben uyudum sabahlara, kimisinde bana kek pişirdiğin günler uyandı.

Gecenin erken indiği günlerde sokaklara

sen evdeydin, ben biryerlerde...

Zamanı böldüm uzaklarda, parçalara

' anne ' diye diye...

Kaynak: Internet


CANIM ANNEM, SENİ ÇOK ÖZLEDİM.


ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN


Yazının devamı...
12 Mayıs 2006

Çiçek Çay  

2 Yorum var



Bu yazımı daha önce yayınlayacaktım ama bir türlü fırsatım olmadı ve blogumu düzenli olarak güncel tutmak istediğim için daha fazla bekletmek istemedim.

Bu güzel çayı ilk olarak televizyonda yayınlanan bir yemek programında görmüştüm. Daha sonra da katıldığım bir fuarda karşıma çıktı. Görüntüsü kadar lezzetide inanılmazdı. Ufak bir kutu içerisinde istediğiniz çiçek türünü seçebiliyorsunuz. Çiçek çayın üstüne bir iplik ile birleştirilmiş. Aynı yeşil çay gibi hazırlıyorsunuz. Sıcak suyun içerisine çayı atıyorsunuz ve demlenmesini bekliyorsunuz.

Gerçekten inanılmaz dimi.


Yazının devamı...
10 Mayıs 2006

Hediye paketi için kurdele örneği  

1 Yorum var



Anneler gününe çok az kaldı. Belki anneniz için en güzel hediyeyi seçtiniz bile. Hediyenin kendisi gibi sunumuda çok önemli aslında. Hediye aldığımızda önce paketine bakar ve içinde ne olabileceğini hayal etmezmiyiz !. İşte bence, özenle paketlenmiş bir hediye de karşımızdakine verdiğimiz önemi vurgular. Sizde hediyenizi verirken güzel bir kurdele ile süslemek isterseniz belki bu örnekler faydalı olabilir diye düşündüm.

Sevgiyle kalın.

Birinci Örnek (Resimdeki kurdele)

1. Kurdelenin ucundan bir miktar bırakıp 2. şekli yapıp kendi etrafında döndürün ve parmağınızla sabitleyin.

2. Öbür tarafındaki uzun kısmı resimdeki gibi üst üste gelecek şekilde 3 kere kıvırın ve parmağınızla sabitleyin.

3. En üste ufak bir yuvarlak yaparak ortasından bir çiçek teli geçirip kurdelenin tamamını alta doğru sarıp sabitleyin.

4. Ortadan telle sabitledikten sonra yavaşça kenarlardan tek tek kurdeleleri ayırıp şekli tamamlayın.

İkinci Örnek

1. Kurdeleyi dört parmağınızı birleştirip üzerine düzgün bir şekilde sarın.

2. Tamamı bittiğinde elinizden çıkartıp V şeklinde ortasından ikiye katlayın.

3. ÜSt kısımda kalan tarafın iki ucunu şekildeki gibi makasla kesin.

4. Ortasından ince bir kurdele ile bağlayıp sabitleyin.

5. Önce bir tarafındaki katları teker teker ortaya doğru hafifçe çekip çıkartın. Sonra diğer taraftaki leri çıkarıp şekli düzeltin.


Yazının devamı...
09 Mayıs 2006

Baget Ekmek  

10 Yorum var

Uzun bir süredir blogumu yenileyemiyordum. Fakat bunun için çok geçerli bir sebebim var. Gectiğimiz hafta çok tatlı bir telaş içerisindeydim. Canım ablam ilk defa beni ziyaretine gelmişti. Nasıl heyecanlı ve mutlu oldum anlatamam. Sadece 7 gün kalabildi ama hergün deliler gibi gezdik, dolaştık, alışveriş yaptık. Sabah erkenden çıkıp gece geç saatte eve geri dönüyorduk. Fakat hafta başı evine, minik canavarlarına geri döndü... Benim için inanılmaz güzel bir hafta oldu, bol bol hasret giderdik. İyi ki geldin canım ablam.

Ekmek yapmayı gerçekten çok sevmeye başladım. Biraz zaman alıyor ama sonuç bu kadar zahmete değiyor. Her mayalama yöntemi birbirinden farklı ve ekmeğe verdiği lezzetde gerçekten farklı oluyor. Daha önceki Köy Ekmeği tarifimde ( buradan ulaşabilirsiniz) mayalama yöntemleri hakkında bilgi vermiştim ve bunlardan ilki olan sponge (sünger) tekniği ile köy ekmeğini yapmıştım. Baget ekmeğini ise Eski hamur / PATE FERMANTE yöntemi ile yaptım ve gerçekten hem tadı hemde görüntüsü ile hazır baget ekmeklerine benzedi.

Pate Fermante yöntemi için eski bir mayalı hamura ihtiyacınız var. Ben, Karadeniz pidesi için hazırladığım mayalı hamurdan (tıklayın) ceviz büyüklüğünde ayırıp buzluğa kaldırmıştım. Mayalama süresi 2 gün sürüyor. Fakat vereceğim sürelerde mayalama işlemine başlarsanız Pazar günü branch için sıcacık ekmeğiniz hazır olucaktır.

1.gün (Cumartesi)

İlk Etap : saat 11.00 AM

  • Fındık büyüklüğünde eski mayalı hamur parçası
  • 1/4 cup ılık su
  • 2/3 cup Un

Tüm malzemeler karıştırılır ve ılık bir yerde üzeri kapatılıp mayalanması için 8 saat bekletilir.

İkinci Etap : saat 7.00 PM

  • 1/4 cup ılık su
  • 3/4 cup un
  • ilk etap hamur

İlk etapta hazırlanan hamurun içine diğer malzemeler eklenir ve karıştırılır. Ilık bir yerde 4 saat mayalandırılır ve soğuması için dolaba kaldırılır. Dolapta 8 saatten fazla kalmamalıdır.

2. gün Pazar

Final : saat 7.00 AM

  • 1 + 1/4 cup normal ısıda su
  • 3/4 tatlı kaşığı (teaspoon) aktif kuru maya
  • 3 + 1/3 cup un
  • 1 yemek kaşığı (tablespoon) tuz
  • ikinci etap hamur

Dolaptan çıkarılan hamur yaklaşık 1 saat dışarıda ılınması için bekletilir. 1 saat sonra humurun içerisini tüm malzemeler eklenir ve yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurulur. Ölçüler tam geliyor sadece yoğururken elinize yapışmaması için un serpebilirsiniz. Hamurun etrafını zeytinyağ ile hafifçe yağlayıp 1.5 saat ılık bir yerde üzeri kapatılarak mayalanmaya bırakılır.

Saat 9:30 AM

Hamur tekrar havası alınana kadar iyice yoğurulur şekillendirilir ve üzeri kapatılıp tekrar 1.5 saat mayalanmaya bırakılır.

Bu aşamada fırın taşlarını (buradan ulaşabilirsiniz) 225 C /450F fırında yaklaşık 1 saat ısıtın. Mayalanan ve şekillenen hamuru direk olarak taşların üzerine aktarın ve 20 dakika pişirin.

( Cup ölçüleri için normal boyutta bir su bardağını kullanabilirsiniz. )


Afiyet olsun


Yazının devamı...
29 Nisan 2006

Adisababa Pastası  

3 Yorum var

Parti menüsüne kaldığım yerden devam. Bu tarifi dergilerden birinden kesip saklamıştım. Uzun zamandır defterimin arasında yapılmayı bekliyordu. Çok değişik ve lezzetli bir pasta oldu. Fakat pastanın son halini masaya koyduktan sonra resimleyemedim. Cunku kesilmiş ve yenmeye başlanmıştı bile. :)

Yağsız hamuru orjinal tarifte 3 yumurta ile yapın yazılmıştı. Fakat ben 4 yumurta kullandım. Fırından çıkattığımda biraz hamur yumurta kokuyordu ama soğuduktan sonra ve kremalar ile karışınca bu koku tamamen kayboldu. Neskafe kremaya acımsı ve çok hoş bir lezzet vermişti. Yapım süresi biraz uzun fakat son derece kolay. Bir gün önceden yapıp buzlukta dondurduktan sonra dolapta saklarsayabilirsiniz. Kesilmesi daha kolay olucaktır. Bu son derece lezzetli pasta bizim evde en sık yapılacaklar listesinin başına yerleşti bile.

Malzemeler

Yağsız Hamur

  • 4 yumurta
  • 125 grç toz şeker
  • 125 gr. Un

Ara kreması

  • 3 yemek kaşığı neskafe
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 2 yemek kaşığı su
  • 75 ml. krema
  • 1 yemek kaşığı Baileys® Irish Cream (opsiyonel)
  1. Fırını 220C (440F) ayarlayıp ısıtın.
  2. Yumurtaları ve şekeri ateşe dayanıklı bir kaba koyun ve sıcak su ile dolu bir tencerenin içine yerleştirin. Mixer ile rengi iyice açılıp katılaşana kadar çırpın.
  3. Ateşten alıp katı hale gelene kadar karıştırmaya devam edin.
  4. Unu üzeriye eleyin ve kaşıkla yavaşça karışımı söndürmeden ilave edin.
  5. Fırın tepsisine (25x20) yağlı kağıt döşeyin. Hamuru ikiye bölerek tepsilere yayın ve 6-8 dk. pişirin. Dışarı alıp soğutun.
  6. Ara kreması için, kahve ve şekeri iki yemek kaşığı su ile bir kaba koyun ve şeker eriyene kadar ısıtın. Biraz soğuduktan sonra kremayı ilave edin.
  7. Birince kekten 18cm. çapında bir daire kesin kenara ayırın. Kremalı karışımı diğer kekin üzerine sürüp uzun tarafından sarın.
  8. Minik yuvarlak silindirler kesin ve yuvarlak borcam kabının kenarlarına boşluk kalmayacak şekilde döşeyin. Ortası havuz gibi boş kalacak.

İç Kreması

  • 1 yemek kaşığı neskafe
  • 2 yumurta sarısı
  • 300 ml. süt
  • 3 çay kaşığı toz jelatin
  • 300 ml. krema
  • 1/3 bardak damla çikolata
  • 1/4 bardak mısır unu
  • 1 yemek kaşığı Baileys® Irish Cream (opsiyonel)
  1. Mısırunu, şeker, neskafe ve yumurta sarıları biraz süt ile karıştırın.
  2. Jelatini 2 yemek kaşığı suda eritin.
  3. Kalan sütü mısırunu karışımına katın ve katılaşıncaya kadar karıştırarak pişirin. Gerekirse bir miktar daha mısır unu ilave edebilirsiniz. Ocaktan alıp jelatini ekleyin.
  4. Ayrı bir kapta kremayı iyice çırpın. Muhallebi biraz soğuduktan sonra kremayı ve damla çikolataları ilave edip kaşıkla karıştırın.
  5. Döşenmiş borcam kalıbının ortasına karışımı döküp yuvarlak halinde kesilmiş diğer kek parçasını üzerine yerleştirin.
  6. Buzlukta 5-6 saat bekletin ve ters çevirerek bir tabağa alın.

Afiyet olsun.

Not: Kremaların içine az miktarda Baileys® Irish Cream koydum. Neskafe ve çikolata ile çok lezzetli oldu . Fakat tamamen isteğiniğze bağlı, kullanmayabilirsiniz. Ayrıca çikolata parçaları yerine kremanın içinde ceviz de kullanabilirsiniz.


Yazının devamı...

linkwithin

Related Posts with Thumbnails