29 Aralık 2007

Ayın Şefi Tarih değişikliği  

6 Yorum var


Ocak ayı etkinliği tarihinin hem bayram hemde yılbaşına denk gelmesi yüzünden değiştirilmesini isteyen mesajlar geldi. Buyüzden tariflerin gönderilmesi için son katılım tarihi 6 Ocak 2008 kadar uzatılmıştır. Bloglarda yayınlanma tarihi ise 7 Ocak 2008 Pztesi olucaktır.

Biliyorum çok yeni bir etkinlik ve malzemeler biraz zorlayıcı olabilir. Ama amacımız yeni birşeyler yaratmak ve paylaşmak değilmi zaten!

Ayrıntılı bilgilere AYIN SEFI blogundan ulaşabilirsiniz.

Not: Etkinliği desteklemek için logonun sayfanızda yer almasını isterseniz HTML kodunu blog sayfasından kopyalayabilirsiniz.

Yeni Yılınız Kutlu Olsun



Yazının devamı...
25 Aralık 2007

Linzer Tart  

8 Yorum var

Bu tartı aslında çok önceden yapmıştım ama birtürlü yayınlamaya fırsat bulamamıştım. Yılbaşından önce yayınlarım hemde yılbaşı için güzel bir tatlı alternatifi olur diye düşünmüştüm. İyiki yayınlamayıp biraz bekletmişim. Sevgili Burçin'in seçtiği etkinlik için hazırlayacağım bundan daha güzel bir tarif olamazdı. Konu seçimin için çok teşekkürler Burçin.

Tartın tarifi Pierre Hermé's Chocolate Desserts adlı kitabından uyarladım. Tarifde biraz değişiklikler yaptım. İçine sürülen reçelli kısım yerine , buzlukta daha önce yapıp sakladığım kestane püresi ile biraz çırpılmış kremayı karıştırıp kestaneli bir ara krema hazırladım. Çikolata ile kestane birlikteliği inanılmaz lezzetli oluyor. Tartın hamuru bu güne kadar yaptıklarımdan çok daha farklıydı. Kurabiye tadında ve ağızda dağılan bir tart hamuru. Çok çabuk dağılabilen bir hamur olduğu için biraz zahmetli oluyor ama emin olun sonuç kesinlikle değiyor.


Tart hamuru için;

  • 100 gr. yumuşak tuzsuz tereyağ
  • 2.5 yemek kaşığı pudra şekeri (35 gr)
  • 2.5 yemek kaşığı ince çekilmiş badem (hazır badem unuda kullanabilirsiniz)
  • 1 adet pişmiş katı yumurta sarısı
  • 1/4 tatlı kaşığı tarçın (1 gr)
  • 1 tutam tuz
  • 1 cay kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı badem likörü (opsiyon)
  • 3/4 bardak un (yaklaşık 170 gr)

    Hazırlanması

  1. Yağı rondoya koyup krema haline gelene kadar biraz karıştırın. Ardından pudra şekeri, badem tozu, ufak aparçalara ayrılmış yumurta sarısı, tuz ve tarçını ekleyip hepsini karıştırın. Badem likörünü ekleyin. En son kabartma tozu ve unuda ekleyin. Tart hamuru yumuşak ve dağılabilen bir kıvamda olucaktır. Yuvarlak bir şekil verip şeffaf folyaya sarın ve en az 4 saat sertleşene kadar buzdolabına kaldırın.
  2. Tartı iki şeffaf folya arasında yarım cm. inceliğinde tart kalıbı genişliğinde yuvarlak açın. Tekrar 30 dk. buzdolabına koyup soğutun. Fırını 175 C (350 F) derecede ısıtın.
  3. Tart hamurunu altı çıkabilen tart kalıbına aktarın. Fırında tartın ortasısının kabarmasını önlemek için üzerine yağlı kağıt serin ve ortasına fasulyeler koyup yaklaşık 18-20 dk. pişirin. Yağlı kağıdı çıkartıp tekrar 3 veya 5 dk. rengi hafif koyulaşana kadar tekrar pişirin. Soğuması için bekletin.



Çikolatalı ganaj
  • 225 gr. ufak parçalara ayrılmış bitter (sütsüz) çikolata
  • 1 bardak hazır krema
  • 4 yemek kaşığı tuzsuz yumuşak tereyağ (57 gr)
  1. Çikolataları ufak parçalara kesip bir kaba aktarın.
  2. Kremayı ocağın üzerinde ısıtın. Çikolataların üzerine döküp eriyene kadar plastik spatula (veya tahta kaşık) ile karıştırın.
  3. Ayrı bir kapta terayağını tahta kaşıkla iyice krema haline gelene kadar karıştırın. Çikolatayı 2 etapta terayağa karıştırarak ekleyin.
  4. Çikolata soğuyana kadar biraz tezgahın üzerinde bekletin ama akışkanlığını kaybetmemeli.
Hazırlanması
  1. Tartın ortasına kestaneli kremayı sürün. Krema yerine isterseniz çilek, vişne veya franbuaz mermelatı da sürebilirsiniz.
  2. Üzerine çikolatalı ganajı dökün ve dolaba kaldırın. Ganaj fazla gelirse başka bir yerde kullanmak için dolapta saklayabilirsiniz.
Afiyet olsun


Yazının devamı...
19 Aralık 2007

İyi Bayramlar  

8 Yorum var



Şekerpare

Malzemeler

  • 1 pk. yumuşak margarin
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 3 + 1/3 su bardağı un
  • 1 pk. kabartma tozu
  • 1 pk. vanilya
  • 4 yemek kaşığı irmik
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi
Şerbeti için;
  • 3 su bardağı tozşeker
  • 4 su bardağı su
  • yarım limon suyu
  1. Önce şerbeti için tüm malzemeleri bir kaba koyup şeker eriyip kıvama gelene kadar pişirin ve soğuması için bekletin.
  2. Hamuru için tüm malzemeleri karıştırıp sert olmayan yumuşak bir hamur hazırlayın. Yağlanmış tepsiye yuvarlak veya istediğiniz şekli verip üzerlerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 190 C (375F) fırında 20 veya 25 dk. pişirin.
  3. Fırından çıkartıp hemen üzerine soğumuş şerbeti dökün ve şerbeti çekene kadar bekleyin.

Not: Yumurta sarısı sürmedende hazırlayabilirsiniz, herikiside lezzetli oluyor. Önemli olan hamurun çok sert olmaması. .


Yazının devamı...
16 Aralık 2007

Ayın Şefi Başlıyor !  

5 Yorum var



Ayın şefi etkinliği için gönderdiğiniz samimi mesajlarınız ile heyecanıma ortak olduğunuz için öncelikle hepinize tek tek teşekkür ederim. Umarım bu heyecanımız her ay yeni malzemelerle birlikte artarak devam eder. İşte ilk ayın şefi etkinliğinin malzemeleri;

  • Kuru İncir
  • Lavanta
  • Pirinç


Tariflerin ;

E-mail ile son gönderim tarihi : 29 Aralık 2007 - saat 24:00 'a kadar

Bloglarda yayınlanma Tarihi : 01 Ocak 2008

Etkinliğin katılım Koşullarını tekrar bir gözden geçirelim...

  • Yukarıda belirtilen 3 değişik malzeme ile tamamen size özel ve yenilebilir bir tarif oluşturulacaktır. Bu bir yemek olabilir veya tatlı da olabilir. Sizin yaratıcılığınıza bırakılmıştır. Tek koşul bu malzemelerin üçününde hazırlayacağımız tarifin içinde kullanılıyor olması.

  • Hazırlanan tariflerin metinleri bir text (MS WORD, Notpad vs) dosyasında, fotograflarin ise buyuk boyutta bir resim dosyasi olarak hazırlanıp katılımcı bilgileri ( Katılımcı Adı, Katıldığı yer, Blog adresi) ile birlikte son gönderim tarihine kadar ayinsefi@gmail.com adresine e-mail ile gönderilecektir.

  • Tariflerin etkinliğe katılan tüm bloglarda yayınlanma tarihi 01 Ocak 2008 . Bu tarihden önce hiç birşekilde tarif bloglarda yayınlanmayacaktır. Blogu olmayan katılımcıların tarifleri ise Ayinsefi.blogspot.com adresinde yine aynı gün yayınlanacaktır.

  • Ocak ayının en yaratıcı ve yenilebilir tarifi seçimi icin oylama 14 Ocak tarihinde sona erecek, sonuçlar ertesi günü blogda duyurulacaktır. En iyi ilk 3 sunum fotoğrafının belirlenmesi ise 4 kişiden oluşan bir ekip tarafından yine aynı tarihte duyurulacaktır.

Haydi keşif başlasın...


Yazının devamı...
14 Aralık 2007

Ye#29 : Zeytinyağlı Buğday Salatasi  

4 Yorum var


Ye#29 'un ev sahibi Sıcak Paylaşımlar 'dan sevgili Aysel'e konu seçimi ve bizleri ağırladığı için teşekkürlerimi gönderiğiyorum...

Zeytinyağ bildim bileli evimizin değişmez lezzetidir. Yemeklerde kullanımın yanısıra kahvaltılarda peynirin veya domatesin üzerine azıcık gezdiririz yada , baharatları karıştırıp ekmeğe bana bana yeriz.Yani bizim evde zeytinyağ olmaz ise olmaz... Anneannem her sene bize mutlaka zeytin ve zeytinyağ hazırlayıp gönderirdi. Buyüzden bugüne kadar marketlerden ne zeytinyağı nede zeytin alıp kullanmışızdır. Bende Türkiye'den dönerken mutlaka çantama bir şişe zeytinyağı atardım. Tabii gümrükte biraz zor anlar yaşamıyor değildim ama neyse bu streste sonunda bitti. Artık bende marketlerden yabancı zeytinyağları almak zorunda kalmıyorum. :-) Çok şükür burada da artık kendi zeytinyağımızı kullanabiliyoruz .

İşte bizim evde bukadar zeytinyağ çok seviliyor ama acaba ben zeytinyağlı yemekler yapıyormuyum diye sorarsanız cevabım " çok fazla değil" olucak. Zeytinyağını kullanmayı çok sevmeme rağmen buradaki fasulyeler ve barbunyalardan annemin en sevdiğim o güzelim zeytinyağlılarını yapabilmek imkansız. Bir çok kere denedim ama o lezzetin bence yanına bile yaklaşamadım. Biliyorum belki illa fasulyemi diyeceksiniz. Ama zeytinyağlı deyince benim aklıma ilk gelen zeytinyağlı dolma ve zeytinyağlı barbunyadır. Pırasa ve yerelması ile aramız pek hoş olmadığı için bende bu etkinliğe farklı bir tarif ile katılmak istedim. Gerçekten çok lezzetli ve bir okadar da sağlıklı bir yemek oluyor. Tek başına yenildiğinde bile gerçekten doyurucu. Bizim evimizde çok sevildi umarım sizde beğenirsiniz.


Malzemeler
Toplam süre: 45 dk.

  • 1+1/4 bardak Su
  • 1/2 bardak aşurelik buğday
  • 1 adet konserve siyah fasulye (yaklaşık 430gr)
  • Yarım Mango
  • 1 adet havuç
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ
  • 1 tatlı kaşığı balsamik sirke
  • yarım çay kaşığı zencefil tozu
  • tuz
Hazırlanışı
  • Buğdayları suda yaklaşık 45 dk. haşlayın ve süzün. (Ben düdüklü tencere kullanmıştım daha kısa sürede (15dk) haşladım.)
  • Konserve fasulyeleri süzüp yıkayın. (Konserve bulamazsanız sizde haşlayıp kullanabilirsiniz)
  • Mango'yu küçük kara şekillerde kesip hazırlayın. (Mangonun nasıl kesildiğini burada daha önce resimlemiştim. )
  • Havucu ortadan ikiye bölün ve sebze soyucu alet ile zar şeklinde uzunlamasına ince ince kesin.
  • Zeytinyağı, sirkeyi ve zencefil tozunu karıştırın.
  • Tüm malzemeleri bir kaba aktarın ve zeytinyağı ile karıştırıp servis yapın.
Afiyet olsun


Yazının devamı...
10 Aralık 2007

Ayın şefi Aranıyor !  

7 Yorum var

Bir süredir aklımda başlatmayı düşündüğüm yeni bir etkinlik fikri vardı. Bu etkinlik diğerlerinden farklı olmalıydı. Aramızdaki yaratıcı mutfak dahilerini özendirmeliydi. Aslında mutfaga gönül vermiş olan bizler , hepimiz birer şefiz. İçimizdeki yaratıcılığı ortaya çıkarıp yeni tarifler oluşturabiliriz. Işte etkinliğin amacı, içimizdeki bu kıvılcımı ateşlemek, birbirimizle paylaşmak ve yeni şeyler öğrenmek ...

Etkinlik , AYIN SEFİ.blogspot.com adresinden herkes tarafından takip edilebilecek. İstiyorumki bu hepimizin aktif katılımı ile sahipleneceğimiz, blogu olan veya olmayan herkese ait yeni bir ortam olsun.

Peki bu nasıl bir etkinlik olucak...

Herşeyden önce heray belirlenecek olan 3 malzemenin kullanımı zorunlu olucak. Burda amaç farklı 3 değişik malzemeden yepyeni ve tamamen size özel bir tarif oluşturabilmek. Etkinliğin bir kategorisi hepimizin oyları ile ayın şefini seçmek, diğer bir kategori ise ayın sunumu -fotoğraflanmasını- belirleyerek o ayın yemek fotoğrafı birincisini seçmek olucak. Bütün tariflerin aynı gün ve aynı anda yayınlanması ile aynı 3 malzemeyi kullanarak herkesin ne kadar farklı tarifler ortaya çıkartabileceğine tanık olacağız.

Gelelim yeni etkinliğin kurallarına...
  1. Etkinliğe katılım tarihi her ayın ilk günü olucak.
  2. Her ay 3 değişik malzeme ile yeni bir tarif yaratılacak. Bu yemek olabilir veya tatlı olabilir. Amaç verilen bu malzemelerin üçününde hazırlayacağımız yemeğin içinde kullanılıyor olması.

  3. Hazırlanan tarifler, resimleri ile birlikte katılımcı bilgileri ( Katılımcı Adı, Katıldığı yer, Blog adresi) katılım tarihine kadar ayinsefi@gmail.com adresine e-mail ile gönderilecek.
  4. Tarifler her ay, belirlenen aynı günde , katılan tüm bloglarda aynı zamanda yayınlanacak. Blogu olmayan katılımcıların tarifleri ise Ayinsefi.blogspot.com adresinde yayınlanacak.

  5. Tüm tarifler linkleri ile birlikte Ayınsefi blogunda listelenecek ve herkesin oyu ile ayın en iyi tarifi ve en iyi sunumu seçilecek. Oylama her ayın 15'inde sona erecek ve blogda duyurulacak. Akabinde bir sonraki ay için 3 yeni malzeme duyurulacak.
  6. Birinci olan blog sahipleri istedikleri taktirde Ayın şefi ve Ayın sunumu logolarını bloglarında kullanabilecekler.
  7. Ay sonunda tariflerin tamamı yine bu blogda yayınlanıp arşivlenecek.
Ocak ayında başlatmayı düşündüğüm bu eğlenceli ve bir o kadar da öğretici olacağına inandığım etkinlik için desteğinizi ve katılımınızı bekliyorum.

Hertürlü yorumunuzu bana yazarsanız sevinirim.

Sevgiyle Kalın

ALEV


Yazının devamı...
09 Aralık 2007

Ay Çöreği  

14 Yorum var

Ay çöreğini çocukluğumdan beri çok severim. Okula giderken mutlaka pastaneye uğrar yeni çıkmış ay çöreklerinden alırdım. İçine bukadar lezzetli ne koyduklarını da hep merak ederdim.

New Jersey'de otururken Türk pastanelerinden özellikle gider bu çöreklerden 3-4 tane alırdım. Yanında çay ile harika olurdu. Fakat en son aldığımda kullandıkları iç malzeme mi yoksa hamurunun bayatlığındanmı bilmiyorum yerken midem bulandı ve bir daha almadım. Aslında dışardan alınanların içinde kimbilir neler var, çok sağlıksız olduğunuda biliyorum ama yinede dayanazdım. Burada ise bu çöreklerden bulmak imkansız. Amaaaa artık bu ayrılık bitti. Pastane çöreklerinden daha lezzetli ay çöreği artık benim mutfağımda...

Bu çörekler kesinlikle pastanelerdekinden çok daha lezzetli . Hamuru incecik ve hafif sert ağızda dağılan, içi ise tam istediğim kıvamda oldu. Bir çok tarifte maya kullanıldığı için hamur kalın oluyor. Bu yüzden daha çok tatlı poğaça havasında oluyordu ve sevmiyordum. Yaptığım hamurun ise yine mayalı olmasına rağmen, ince ve hafif sert bir dokusu var. Kesinlikle denemenizi tavsiye ediyorum.

İçinde ne olduğunu bildiğiniz ve gönül rahatlığı ile yiyebileceğiniz işte pastane ay çörekleri...


Malzemeler
(12 adet)

  • 90 gr tuzsuz tereyağ
  • 1/2 bardak soğuk süt
  • 3 yemek kaşığı pudra şekeri (25 gr.)
  • 3 bardak Un (375 gr)
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya (active dry)
  • 1 yumurta
  • 1 tutam tuz
İç malzemesi

İç malzemesi olarak ben daha önce yaptığım ve buzlukta bekleyen 1 dilim kakaolu kek ve 3 dilim cevizli baharatlı keki kullandım. İçerisine ayrıca, üzüm, kakao, 2 minik parça çikolata, tabağın dibinde kalmış ve hafif kurumuş 2 kaşık çilek reçeli ve 1 kaşık kahverengi şekeri koyup yaklaşık yarım bardak süt ile ocakta yoğun bir hamur haline gelene kadar karıştırdım.

Hazırda kekiniz yoksa aşağıdaki malzemelerin ölçülerini istediğiniz şekilde değiştirip içi hazırlayabilirsiniz.
  • 1 bardak ceviz
  • Yarım bardak toz şeker
  • Yarım bardak süt
  • 2 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı yenibahar
  • 3 çorba kaşığı bayat ekmek içi
  • 2 çorba kaşığı üzüm
  • 1 çorba kaşığı kakao

Hazırlanışı
  1. Hamur malzemelerini karıştırıp hafif ele yapışan yumuşak bir hamur hazırlayın. İlave un eklemeden , unlanmış tezgahın üzerinde hafifçe ele yapışmayan bir kıvama gelene kadar yoğurun. Hamuru 2 parçaya ayırıp birini buzdolabına kaldırıp diğerini ceviz büyüklüğünde 6 parçaya ayırın.
  2. Hamuru oklava ile incecik açıp içerisine iç malzemesini doldu dolu koyun.
  3. Zarf katlar gibi önce ilk parçayı iç malzemenin üzerine sonra üsteki parçayı üzerine katlayıp şekildeki gibi üçgen katlayın. Elinizle şekillendirerek kenarlarını öne doğru kıvırın ve uçları birleştirin.
  4. Yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Dolaptan diğer parçayı çıkartıp aynı şekilde çörekleri hazırlayın.
  5. 1 yumurta sarısının içine 1 tutam şeker ekleyip hamurların üzerlerine sürün. Badem veya susamla süsleyip önceden ısıtılmış 170 C (340F) fırında yaklaşık 30dk. pişirin.




Yazının devamı...
05 Aralık 2007

Rugelach  

12 Yorum var

Klasik Polonya mutfağında Rugala'nın anlamı rulo yapılmış ve kıvrılmış çörek yani basit croissant. Bir başka çeşidi ise Polonyalı Yahudiler'den gelen Rugelach , yani üçgen şeklinde kesildikten sonra arasına tatlı bir malzeme sürülüp ( erik marmeladı vs) rulo yapılan çörek. Her iki hamurda zengin lezzeti ve ağızda dağılan bir özelliği ile damaklarda inanılmaz bir tat bırakıyor.

Aslında bence biraz tehlikeli bir hamur. Yemeğe başladığınızda kendinizi durduramıyorsunuz. Hamurun içinde krem peyniri olduğu için ağzınızda dağılan bir dokusu var. Aynı crosant gibi puf puf bir tad.

Hamurun tarifini çok severek okuduğum Jeffrey Alford ve Naomi Duguid 'in HomeBaking kitabından aldım. ( Kitap şuan Amazon'da 2 ayrı fiyata satılıyor. Bargain olarak alırsanız çok ucuza bu kitaba sahip olabilirsiniz. ) Kitapta iç malzemesi olarak erik marmeladı veya reçel kullanılmıştı. Ben malzemeyi Culinary Inst. kitabından alıp uyguladım. Bence çok daha başarılı oldu. İç malzemesini sizde isterseniz kendinize göre değiştirebilirsiniz.


Malzemeler
32 adet

Hamuru

  • 1 pk. krem peynir (8.oz)
  • 1 pk. tuzsuz yumuşak margarin (2 stick)
  • 2 bardak Un
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
İç malzemesi
  • 1+1/2 bardak ceviz içi
  • 1/3 bardak çikolata
  • 3/4 bardak ahududu reçeli
  • 1/3 bardak şeker
  • 1/2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 yumurta
Hazırlanışı
  1. Hamur malzemelerini mixere aktarıp, tüm malzemeler karışıp bir hamur olana kadar karıştırın. Yağlı ve yumuşak bir hamur olucak. Un miktarı yeterli geliyor , daha fazla un eklemeyin. Hamuru şeffaf streç folyoya sarıp dolaba kaldırın. En az 2 saat , ama vaktiniz varsa en güzeli 1 gün dolapta bekletin. Ben bir gün beklettim eminim lezzeti buyüzden daha güzel oldu.
  2. Hamuru 4 eşit parçaya ayırın ve 2 parçasını unlanmış tezgahınıza alıp diğer 2 parçasını tekrar buzdolabına geri koyun. Hamur soğuk kalmalı.
  3. 2 parça hamuru ayrı ayrı yuvarlak açıp 8'er adet üçgen şeklinde dilimleyin. Toplam 16 adet ufak üçgen parçalarınız olucaktır.
  4. İç malzemesini hazırlamak için önce küçük parçalara ayrılmış çikolata ve cevizi rondoda parçalayın. Ayrı bir yerde önceden karıştırdığınız şeker ve tarçını ekleyin. Son olarak tüm karışımı reçelle kaşıkla karıştırın.
  5. Reçelli karışımı üçgenlerin üzerine yayın ve çok sıkı olmayacak bir şekilde rulo yapın. Tüm hamurları sardıktan sonra 20 dk. tekrar buzdolabına koyup bekletin.
  6. Fırını 190C (375F) ayarlayıp ısıtın.
  7. Yumurtayı 2 yemek kaşığı süt ile bir kabın içinde karıştırın. Dolaptan çıkarttığınız üçgenlerin üzerine yumurtalı karışımı sürüp yaklaşık 15-20 dk. hamurlar sararana kadar pişirin. Fırının boyutuna ve ısısına göre hamurların pişme süresi değişiyor. Buyüzden 12 dk. sonra mutlaka hamurları kontrol edin.
Afiyet olsun.


Yazının devamı...
03 Aralık 2007

Köfte Çeliği  

2 Yorum var

Bu ayki Kevgir dergisi sevgili Esra için hazırlandı. Blogunda bizimle paylaştığı tüm tarifler, bir gün içerisinde dostlar tarafından paylaşıldı ve dolu dolu çok güzel bir dergi ortaya çıkarıldı. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Bende bu sayıda bir köfte tarifini denedim. Daha önce ne adını duymuşluğum vardı nede tadına bakmıştım. Değişik ve Kayseri mutfağına özgü birşey olsun istediğim için bu tarifi seçtim umarım başarabilmişimdir. Diğer tüm güzel tarifler için Esra özel sayısı Kevgir dergisine buradan ulaşabilirsiniz.

" Esra ile son konuştuğumuzda Kayseri mutfağını ve özellikle kayseri mantısını çok beğendiğimi ve öğrenmek istedigimi söylemiştim. Bana "canım sen hiç merak etme, en bilenini bulur sana öğretirim. Hatta sana mantıda postalardım ama şimdi gümrüğe takılır olmaz" demisti. Cok tatlı ve cok şakacıydı.

Huzur icinde uyu sevgili Öğretmenim.



MALZEMELER

Esra'nın dediğine göre " kışları sıkça yapılan (sobanın üzerinde pişirmek için) bir yemek… Belli bir ölçüsü yok herkes kendince bir ölçü kullanabilir."

  • 1 fincan ince bulgur
  • 1 fincan daha kalın Bulgur
  • 1 fincan Kıyma
  • 1 adet soğan
  • Tuz.pul biber,karabiber,nane,kekik,kimyon
  • 1 Yumurta
  • Az Miktarda Un
YAPILIŞI
  1. Bulgurları yıkayın ve un hariç diğer tüm malzemelerle karıştırın.
  2. Bulgurlar dağılmayıp köfte kıvamına gelene kadar yoğurun. Gerekirse icerisine bir miktar un ekleyin. ( Ben yaklaşık 1 yemek kaşığı un ekledim.)
  3. İstediğiniz köfte şeklini verip çok az yağladığınız tavada cok kısık ateşte veya tost makinasında pişirin.
Afiyet olsun.


Yazının devamı...
02 Aralık 2007

Neli Sufle ? Keçi Peynirli  

10 Yorum var

Bu aralar sufle yapmaya takmış bulunuyorum. Once çikolatalı sufle ile başladım. Sonra peynirliler derken sırada daha enteresan bir sufle var. Ama şimdi söylemek olmaz dimi . Beni izlemeye devam edin ...

Resimdeki sufleyi ise evet bildiniz arkadaşlar bu bir peynirli sufle. Keçi peyniri ile yapılan ve benim minik kızımın bir çırpıda midesine indirdiği değişik lezzet de bir sufle. Evet inanması güç ama sadece ucundan tattırmak için miniğime verdiğimde daha isterim demezmi.. Bir kaşık daha derken birtanesini bitiriverdik bile..

Sufle yapmayı daha önce hiç denememiştim. Nedense çok zor olduğunu düşünüyordum. Ama aslında yapımı hiçde zor değil sadece 1-2 noktaya dikkat etmek gerekiyor. Suflede 2 aşama var. Önce pürürsüz kıvamda beşamel sosunu hazırlıyorsunuz daha sonra çırpılmış yumurta aklarını ekliyorsunuz. En önemlisi yumurta aklarını diğer malzemelere karıştırırken çok fazla karıştırıp havasını indirmemek gerekiyor. Birde fotografını çekerken çabuk olmak gerekiyor. Bunlar caanıım suflelerimin ben makinayı hazırlayana kadar puff diye çökmüş halleri. Fırından çıktığında görmeliydiniz kocaman birşey olmuşlardı. Yinede beklediğimden az çöktüler... Gelelim tarife...

Keçi Peynirli Sufle

6 adet minik sufle
Hazırlama süresi : 20dk.
Pişirme süresi : 15 dk.


Malzemeler

  • 3 yemek kaşığı tereyağ
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1/2 bardak ılık süt
  • 114 gr (4oz) yumuşak keçi peyniri
  • 1/4 tatlı kaşığı hint cevizi (nutmeg)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1/4 tatlı kaşığı karabiber
  • 4 yumurta ( sarıları ve beyazları ayrılmış)
Hazırlanışı
  1. Fırını 190C (375F) ısıtın. Sufle kaplarını yağlayın ve içlerine bir kaşık un atıp tüm kenarları hafifçe unlanmasını sağlayın. Kapları ters çevirip fazla unları dökün.
  2. Hafif ateşte bir kabın içinde yağı eritin. Unu ekleyip 1 dk. karıştırın ve ılık sütü , baharatları ve peyniri ekleyip karıştırın. Bir çeşit daha katı kıvamlı beşamel sos olucak.
  3. Ocaktan indirin ve yumurta sarılarını tek tek karıştırarak sosa yedirin.
  4. Ayrı bir kapta yumurta beyazlarını katı kıvamda olana kadar çırpın. Yavaşça diğer sosa yedirin. Karıştırırken kaşığı altan üste doğru köpük sönmeyecek şekilde döndürerek karıştırın. Çok karıştırmayın sadece tüm malzeme birbirine karışsın ve havası sönmesin.
  5. Sufle kaplarının 3/4 üne kadar doldurun ve ısınmış fırında yaklaşık 12 - 15 dk. fırını açmadan pişirin.

Not: Yumuşak keçi peyniri yerine sert olanlarınıda rendeleyip kullanabilirsiniz.

Afiye olsun...


Yazının devamı...

linkwithin

Related Posts with Thumbnails